Adana Devlet Tiyatrosu 30 Yaşında
Şimdi Adana’da üç Belediye Şehir
Tiyatrosu bir Devlet Tiyatrosu,
5-6 tane de özel tiyatro var.
“Belediye encümeninden bir tanış aracılığı ile üç kişilik bilet buldum devlet tiyatrosu oyununa. Kirve gelmiyor Mahmut gelsin onun yerine.” Babamın bu son sözleri yerimden hoplatmıştı beni. Onlar hazırlıklara başladıklarında ben ayakkabılarımı bile giymiş kapıda bekliyordum. Hatta kravatımı bile takmıştım (Kravatsız gidilmiyordu tiyatroya.) Yıl 1966-67, daha 13 yaşındaydım. Her tiyatro oyununa mutlaka bana da bilet alırdı babam. Devlet tiyatrosu ve İstanbul Şehir Tiyatroları turneye geliyorlardı o tarihte. Bugünkü Büyükşehir Belediyesi tiyatro salonuda. 3 gün, bilemedin 5 gün oynanıyordu oyunlar. Bu oyun için (oyunun adını hatırlamıyorum) yer bulmak zormuş. Çünkü iki günlüğüne gelmişler. Babam her seferinde 5 kişilik bilet alırdı. Annem, ben, kirvem ve karısı, tabiîki babam. Birlikte giderdik tiyatroya. Bu oyuna kirvemin tek başına gelmemesi bana yaradı.
Tam 45 yıl sonra Adana Devlet Tiyatrosu’nun 30. yaşını, beraberinde bir de Uluslararası Tiyatro Festivali’nin
ondördüncüsünü kutluyor.
Tam Teşekküllü Üç Salon,
1100 Koltuk...
Yıl 1981. 14 yıl sonra ben Adana Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncusuyum. Adana Devlet Tiyatrosu yerleşik olarak Hacı Sabancı Kültür Merkezi’nde perdelerini açıyor. Bir de sahneye konacak olan Yunus Emre oyununda görev verilmek üzere Yönetmen Semih Sergen’in karşısına çıkmıştım.*
Yıl 2012. Tam 45 yıl sonra Adana Devlet Tiyatrosu’nun 30. yaşını, beraberinde bir de Uluslararası Tiyatro Festivali’nin on dördüncüsünü kutluyoruz. Nereden nereye!
Şimdi Adana’da üç Belediye Şehir Tiyatrosu, bir Devlet Tiyatrosu, 5-6 tane de özel tiyatro var.
Tam teşekküllü üç salon, 1100 koltuk var. Adana Kent nüfusu 2 milyonun üstünde.
Kimler geldi kimler geçti bu sahneden oyuncu olarak. Sayalım mı? Hepsinin adı sığmaz bu sayfaya.
Serhat Nalbantoğlu, Emre Alpago, Macit Flordun, Meral Oğuz, Tarık Ünlüoğlu, Tuncer Necmioğlu, Cevza Şipal, Yalın Tolga, Mutlu Güney, Erkan Can, Emin Olcay, Melek Baykal, Nurtekin Odabaşı, Şakir Gürzumar, Ayşenil Şamlıoğlu, Rahmi Dilligil, Uğur Polat, Mustafa Uğurlu, Ali Sürmeli, Osman Wöber, Raif Hikmet Çam, Mustafa Kurt, Ahmet Türkoğlu, Selim Gürata, Aysel Kara, Osman Nuri Ercan, Tevfik Tarhal, Yunus Emre Bozdoğan, Galip Erdal, Şener Kökkaya, Erdal Bilingen, Tayfun Eraslan, Güven Kıraç, İskender Altın, Doğan Turan, Zeynep Hürol, Savaş Özdemir, Şekip Taşpınar, Ahenk Demir, Tolga Tekin, Vahide Gördüm, Şirin Çetinel, Defne Yalnız, Esra Ülger, Gökçen Gökçebağ, Çağrı Turan, Devrim Evin, Volkan Benli, Serdar Kayaokay, Çetin Tekindor.** Aklıma gelenler bunlar. Ha bir de ben varım. Bir büyük oyununda iki de çocuk oyununda rol aldım Devlet Tiyatrosu’nun.
Yetmiyor... Adana’ya salon yetmiyor. Hele festival denince...
Ve Yıl 2012...
Sabah saat 09.00. Festival biletleri satışa çıkacak. Kuyruktayız gişe önünde. Ben yedinci sıradayım. Sıranın son ucu belli değil. Ama yaklaşık 150 kişi var. Belki daha fazla. Herkes her oyuna ikişer kişilik bilet alsa salonda yer kalmaz. Üçer beşer bilet alanları hesaba katarsak sıra sonundakilerin şansı pek yok gibi gözüküyor. Yetmiyor. Adana’ya salon yetmiyor. Hele festival denince. Hâlbuki bu festival tüm kente dağılsa. Yani; Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu, Seyhan Belediyesi Tiyatro Salonu da açılsa bu festival için. Ama daha iyisi her ilçede şöyle tam teşekküllü birer salon olsa değil mi? O zaman festival her ilçede olabilir.
Haydi, o zaman Otuzuncu yıl bir dönüm noktası olsun diyelim. Kırkıncı yılında ilçelerde de perde açsın Devlet Tiyatroları.***
Bu Otuz yılda 167 ayrı oyun ile açmış perdelerini. Turne ile gelen misafir oyunlar hariç.
Bakalım Adana Devlet Tiyatrosu Müdürü ve Genel sanat yönetmeni Fırat DEMİRAĞ ne diyor 30 yıllık Adana Devlet Tiyatrosu için:
“Altmış yıllık tarihi olan Devlet Tiyatroları, ailesinin büyük ağabey pozisyonundadır. Adana’ya geldiğimde 28 yıllık bir birikimle karşılaştım. Yüzü aşkın oyun ve 12 koskocaman Festival bitirmişti. Karşımda kocaman bir birikim duruyordu. Bana düşen bu birikimi çoğaltabilmekti. 14. Festivalde seyirci sayımızı iki kat yükseltmenin mutluluğunu yaşıyorum. Sezon içinde de Adana Devlet Tiyatrosu %95 doluluk oranını yakaladı. Türkiye’nin en önemli oyuncularının yolu Adana’dan geçti. Böyle de olmaya devam edecek. Adana Devlet Tiyatrosu Çukurova’nın bereketine sanatsal katkı sağlayan, parıldayan bir yıldız olmaya değerli seyircilerimizin sayesinde devam edecektir.”
*1981 yılında Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosunda çalışırken 1402 sayılı sıkıyönetim yasası gereği, sakıncalı personel olarak görevden alınmıştım. Seçmeler sırasında Semih Sergen’e bunu hatırlatınca beni daha fazla dinlememişti.
**Adana Devlet Tiyatrosunda Görev yapıp Adana’dan veya ebediyen aramızdan ayrılan sanatçılardan hatırladığım isimler. Hatırlayamadıklarım kusuruma bakmasınlar.
***Her ne kadar var olanın da kapatılması için çaba sarf edenler varsa da. Unutulmasın ki Ödenekli tiyatrolar tiyatronun yaşaması için sigorta görevi yaparlar. Düzenlenip disipline edilmesi için bir şey diyemem.
M. Hazım Kısakürek
Diğer Yazıları
Tüm Yazıları