Adana Fikir Birliği Etmiş: Adana'ya Kültür Vadisi İstiyoruz
Kültür ve Tiyatro Salonları, Sergi Alanları, Atölyeler, Kütüphaneler, Sosyal Mekanların Bir Arada Olduğu Bir Vadi...
Eğer kültür sanatla ilgiliyseniz salonun Adana için önemli bir sorun olduğunu bilirsiniz. Çünkü Adana’nın merkezi kültür etkinlikleri hala 1938 yılında yapılmış 350 kişilik Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda yapılır. Maalesef Çukurova Senfoni Orkestrası da, Şehir Tiyatrosu da aynı sahneyi kullanmak zorundadır. Mesele sadece aynı sahne olsa… Farklı sanat alanlarının kullanmak zorunda olduğu sahne arkası argümanlar mecburen bir araya getirilmeye çalışılarak özgür sanat ortamının sağlanmasında eksiklikler yaratılmıştır.Düşünün bir kere 1938 yılının 150 binlik Adana’sı için yapılan salon, 2 milyonluk Adana’nın hala baş tacı... 1938 yılından beri biri Devlet Tiyatrosu olmak üzere iki salon daha (diğeri Seyhan Kültür Merkezi)yapılmış ama çeşitli nedenlerle Büyükşehir Belediyesi Salonu’nun yükü alınamamış. Üstelik bu salonların hepsi sadece Seyhan İlçesi’nde toplanmış.
Bırakın Yüreğir’i Sarıçam’ı, Türkiye’nin belki de 60 vilayetinden daha çok nüfusa sahip Çukurova ilçesinde bile bir salon yok. Bırakın salonu sanata ayrılmış bir yer bile bulunmuyor. Halbuki kentimiz Türkiye çapında büyük sanat etkinliklerine imza atmakta. Ülkemizin en önemli film festivallerinden (belki de en önemli) biri Adana’da yapılıyor. Tek Uluslararası Tiyatro Festivali Adana’da... 13 Kare Uluslararası Sanat Festivali diye başka bir festivalimiz daha var. İstanbul’la birlikte en çok izleyicisi olan kitap fuarının bizde yapıldığını biliyoruz. Ayrıca çok sayıda, yıla yayılı etkinlik ilgi ile izleniyor. Sanatla ilgili biri olarak biliyorum ki sergi açılışları, sanat kursları çok dikkat çekiyor. Konuyla ilgili olarak dikkatimizi kentimizin sanatla ilgili önemli insanlarına çevirdik ve aldığımız görüşleri sizlerle paylaşıyoruz.
İsmail Timuçin: Altın Koza Gibi Festivaller Yapan Bir Kente 1500-2000 Kişilik Salon Gerekli
Öncelikle Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nun yıllardır sorumluluğunu üstlenen, Adana Büyükşehir Belediye Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni’in görüşlerine başvuruyoruz. Timuçin’in konuyla ilgili söylediği şu cümleler, aslında bizim de bu konuya ilgi göstermemizin nedenlerinden biri: “Adana’da kültür merkezi ve salon eksikliği, içerisinde olduğumuz, yaşadığımız hatta iliklerimize kadar hissettiğimiz bir olay.
1992 yılından önce Belediye Tiyatro Salonu mevcut talepler için o günlerde yeterli oluyordu. Ancak bugün Adana’nın nüfusu 2 milyonlara dayandı. 90’lı yıllardan bu tarafa Adana’da oluşturduğumuz sanat, sanatsal etkinlikler ve sanat kurumlarının birlikteliği sonucunda Adana; sanatsal kültürel etkinliklerde çok hareketlendi, çok büyüdü. Şehirde müthiş derecede hepimizi mutlu kılacak aktivite zenginliği var.”İsmail Timuçin ayrıca sanatın kentin geliştirici ana dinamiklerinden biri olduğuna vurgu yaparak, salonların da bu dinamiğin gelişmesini olumlu etkileyecek biçimde oluşturulmasının önemine işaret ederek devam ediyor:
“Adana’da Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nun dışında Sabancı Kültür Sitesi Devlet Tiyatrosu Salonu ve Seyhan Belediyesi’nin yaptırdığı Seyhan Kültür Merkezi’nde iki salon daha var. Bu salonlar şehir merkezinde birbirine çok yakın 1 kilometre çapındaki bir daire içinde yer alıyor. Oysa sanatsal ve kültürel aktivitelerin tüm semtlere ve bütün ilçelere yayılması gerekir. Bence Sarıçam, Yüreğir ve Çukurova’da da halkın ihtiyacını karşılayacak kültür merkezlerine, çok amaçlı salonlara ihtiyaç var. Umarım devletimizin ve belediyelerimizin imkanları el verir buralarda kültür merkezleri veya çok amaçlı salonlar yapılır.
Bu ilçelerimizde merkeze uzak semtlerde oturan insanlarımız ulaşım ve benzeri nedenlerle buralara gelemiyor. İnşallah bir gün gelir mahallelerimizde küçük de olsa kültür sanat merkezleri yapılır.
Ayrıca Türk sinemasının çok önemli festivallerinden olan Altın Koza Film Festivali, senfoni ve diğer faaliyetler gibi tüm şehri ilgilendiren etkinliklerin yapılabileceği 1500-2000 kişilik salonlara sıkça ihtiyaç duyulmaktadır. Adana bunu hak eden bir şehir. Çok sayıda sanatçı yetiştirmiş bir şehir. Sanat geçmişi çok zengin olan bir şehir. Adana’nın çok sayıda tiyatrosu, senfonisi , özel tiyatroları var. 30’a yakın kurum ve kuruluşların, derneklerin sanat müziği ve halk müziği koroları var. Bugün şehrimiz kongre, sergi ve fuar şehri konumunda.
Türkiye’nin bütün özel tiyatroları Adana’ya turne gerçekleştiriyor bu nedenle salon sorunu çok ciddi olarak ele alınmalıdır.
A.A: Yani çözüm ne?
İ.T: Yani sözün özü, Adana’da çok fazla etkinlik yapılıyor ancak Adana’da ciddi bir salon sıkıntısı yaşıyoruz. Büyük bir kültür sarayına ihtiyaç var. 2 milyon nüfuslu kentte Altın Koza Film Festivali, 13 Kare Sanat Festivali, Tiyatro Şenlikleri, Edebiyat Festivali vb. etkinliklerimiz var.Bunları nerelerde yapacağız? Elbette bu tür salonlarda.Örneğin; Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nu hem tiyatro vb. etkinlilerimizde hem senfoni konserlerinde ve diğer konserlerde ortak kullanmak zorunda kalıyoruz.
Üzülerek söylemek istiyorum bu sıkışıklık nedeniyle bir çok kurum ve kuruluş veya sanatla ilgilenen insanlar proje üretme aşamasında yerle ilgili ciddi sorun yaşıyor. Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’muza tiyatro için yaptığımız bir uygulama diğer etkinlikler için uygun olmayabiliyor. Oysa herkes bilir ki tiyatro salonu sahnesinin teknik yapısıyla senfoni ve diğer sanatsal etkinliklerin sahnesinin teknik yapısı çok ayrıdır.
A.A: Çukur halinde kalan Yeni Baraj civarı Menderes yolundaki kültür merkezi için ne düşünüyorsunuz?
İ.T: O proje Adana’nın çok önemli projelerinden biriydi, önemli bir eser olacaktı Adana için… Ama kentimizin şanssızlığı bu proje temel aşamasında kaldı.
A.A: Yüreğir’de de yarım kalmış bir kültür merkezi var?
İ.T: Orası ile ilgili üzülecek şeyler söyleyebilirim. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yüreğir’de bir kültür merkezi inşa etmiş, inşaat bitme aşamasına gelmiş ancak öyle kalmış. Oysa çok az ince bir işçilikten sonra kullanılabilecek bir külttür merkezi.Yüreğir ilçemiz için bu kültür merkezinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
A.A: Kültür Bakanlığı orayı bitirmek için ihale açmış.
İ.T: Çok güzel bir haber. İçimizi rahatlatacak sözler söylüyorsunuz. Yüreğir ve çevresine çok faydalı olacağını düşünüyorum. Çukurova İlçesi’nde şu an bir kültür merkezi yok. Ancak Çukurova Belediyesi’nde Mimarlar Odası ile birlikte bir kültür merkezi proje çalışmasının olduğunu duydum. Umarım kısa sürede gerçekleşir ve tamamlanır.
Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası Müdürü Serdar Bakırezen; Bir Salon Yapılacaksa Öncelikle Burada Faaliyete Geçeceklerin Görüşleri Alınmalıdır
Konuyu konuşurken senfoni orkestrası sık sık gündeme gelince Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası Müdürü Serdar Bakırezen ile de konuştuk. Bakırezen nedense biz sormadan anlatmaya başladı:“Bir salon yapılacaksa öncelikle burada faaliyet göstereceklerin görüşü alınmalı. Yani mutfak önemlidir. Bilginiz dahilindedir zannederim.
Üniversiteye bir kongre merkezi yapıldı. O kadar paralar harcanmış; ancak opera sahnesinde bir opera oynanabilmesi için teknik donanımı yeterli değil. Bir tarafta opera, bir tarafta kongre salonu diye bir şey yapılmış ama orada opera olmaz. Salon sadece kongre salonu olarak kullanılabilir. Sahne çok geniş bir alan ama opera çukuru yanlış yapılmış. Sanatçıların gireceği kapı yok, bu çukura nereden giriş yapacaklar?
Diyorlar ki asansör sistemi var. 80 sanatçıyı koydum, asansör aşağı indi, bir arkadaşımın sağlığı bozuldu, tekrar 80 kişiyi yukarı mı kaldıracağız? Böyle bir şey yapılacağında özellikle bu işin sahne kısmı bizi çok ilgilendiriyor. Seyhan Kültür Merkezi de yapıldı hiçbir amaca yaramıyor, üstelik Yüreğir de öyle…”
A.A: Peki nasıl bir kültür merkezi olmalı ki senfoni uygun bir yere kavuşsun?
S.B: Bu işin sahne kısmı çok önemli. Bakın İzmir’e Adnan Saygun yapıldı, örnek bir salon… Gidip bakılabilirdi. Muhteşem bir salon akustiği var.Koltuk dahi önemli, dört duvar değil kültür merkezi. Duvar yalıtımı, sesin yansıması, sahnenin genişliği, seyirci ile buluşması… Sahneye şu kadar metrekare demek yeterli değil, yanlarda localar yapılabilir. Yapılan bir kere yapılacak 100 yıl sonra dahi kalıcı bir yer olacak.
Çok Amaçlı Salonlar Yaratıcılığı Azaltabilir
A.A: Çok amaçlı salonlar yapılıyor, bu verimli mi?
S.B: Bu uygun değil, biz de mesela temeli atılmış (1992) barajın kenarındaki proje var. Ortada fuaye düşünün, iki tane ayrı salon var. Farklı yerlerde sergi salonları var. Tiyatro salonu 600 kişilik. Opera salonunun yanları loca. Sahnenin arkasında da loca var, yukarıdan da izlenebilen orkestrayı farklı yerlerden de görme şansınız var. Aynı salonda hem tiyatro hem de opera olmaz, salonlar bu projedeki gibi ayrı ayrı olmalı. Ama bugün bu bile yeterli değil. O 1992’nin projesi çünkü... .
A.A: Öneriniz nedir öyleyse?
S.B: Senfoni olarak en acil ihtiyacımız olan şey “Kültür Vadisi”dir. Vadi ile merkez arasında fark var. Vadi de müzeler, salonlar, kütüphaneler bir arada olur. Birçok şey aynı anda olmalı ki turist gezebilsin, insan oraya girdiğinde kültürel anlamda zengin bir sunum yapılsın. Şu anda Kalkınma Bakanı söz verdi birtakım hareketler var, Belediye Başkanımız da özveriyle çalışıyor, umarım istediğimiz olur.
İnsanlara Ulaşmanın En Önemli Yolu Sanat ve Spordur, Bu Yüzden Çok Önemsiyorum
Belediye Başkan v. Zihni Aldırmaz: Başbakanımızın Verdiği 11 Müjde İçinde Kültür Kopleksi De Var
İnsanlara ulaşmanın en önemli yolu sanat ve spor. Bu yüzden kültür ve sanata yapılan yatırımları çok önemsiyorum. Ve önümüzdeki dönemde bu konuyla ilgili birçok projemiz var. Başbakanımızın kentimiz için önerdiği ve haliyle destek verdiği 11 adet proje müjdesi var. Bunların birçoğu hayata geçmeye başladı bile. Örneğin bir tanesi havaalanın terminal binasının büyümesi veya D400 alt geçitlerinin yapılması, güney çevre yolu, sağlık kompleksi…
Parça parça bunlar gerçekleşiyor. Sayın Başbakan Kültür Merkezi ile ilgili de müjdeyi verdi. Hükümetimiz tamamının yükünü çekecek değildir. Bizler üzerimize düşen görevi yapacağız. “Kültür Vadisi” şeklinde bir projeyi gerçekleştireceğiz.
Bir Kültür Vadisi Olmalı... Ayrıca İlçelerde Küçük Merkezler Yapılmalı
Bakanlığımızın yaptıracağı kültür merkezi dışında her ilçemizde tiyatro ve konser salonlarının, resim sergi alanlarının olduğu daha küçük merkezler de yapılmalı. En kısa zamanda Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nu rahatlatacağız. Artık 2012 yılında öğrencilerin aktivitelerini belediyedeki salonda yapmayacağız.
Real ve Optimum alışveriş merkezleri ile konuştuk bizlere yer verecekler, gerekir ise şehir içerisinde yer tutacağız.
Çukurova İlçesi’ne Büyükşehir’den Sanat MerkeziKurttepe Anadolu Lisesi kavşağında bir arsamız var. O arsada sanat alanlarının olduğu bir yapı planlıyoruz. Bu yapı bir pasajla Metro İstasyonu ile de birleşecek. Burası kuzey bölgemizde (Çukurova) ciddi bir sanat merkezi olacak. Ayrıca buradaki istasyonda bulunan boş bir alan var. Orayı da sergi alanı olarak planlıyoruz. Önümüzdeki 2012 yılında kültür ve sanata bütçelerimizden önemli bir pay ayırıyoruz ama en büyük desteği bakanlığımızdan, valimizden göreceğimize eminim. Umarım emeklerimiz boşa gitmez.
Kültür ve Turizm İl Müdürü Osman Arık:Adana ve Kültür Vadisi Kavramları Birbiriyle Özdeşleşmiştir
Müdürlüğümüzün en önemli hedefi, ilimizdeki kültür ve turizm faaliyetlerine her türlü desteği sağlayarak sosyal, kültürel ve sanat yaşamını çeşitlendirmek ve zenginleştirmektir. Bu kapsamda yakın süreçte, Valilik başta olmak üzere Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri , Sivil Toplum Örgütleri ile koordineli bir şekilde çalışarak tamamladığımız projelerimiz arasında eski Kız Lisesi olarak bilinen binanın Adana Kültür ve Sanat Merkezi haline getirilmesi, Yeşiloba Şehitliğinin restore edilmesi, Adana Sinema Müzesi’nin kurulması sayılabilir. Bu arada, kentin simge bölgelerinden olan Tepebağ ve civarındaki tarihi dokunun korunmasına yönelik çalışmalar ile ilimizin denize açılan kapıları olan özellikle kentin turizmdeki geleceğinin şekillenmesi açısından büyük önem taşıyan Karataş ve Yumurtalık sahillerimize yönelik çalışmalarımız da sürmektedir.
Ayrıca modern bir kent müzesi oluşturma çabalarımız da aralıksız olarak sürdürülmekte ve bu konuda yakın bir gelecekte sonuca ulaşılması planlanmaktadır. Aslına bakarsak Adana ilimiz “Kültür Vadisi” kavramı ile özdeşleşmiştir. Çünkü; bu kentin dokusunda, ruhunda, doğasında, tarihinde ve sosyal yaşamında “kültür” olgusu çok belirgin bir şekilde hissedilmektedir. Bu kentten Yaşar Kemallerin, Orhan Kemallerin, Abidin Dinoların, Yılmaz Güneylerin, ressamların, sanatçıların, sporcuların, bilim insanlarının, sanatın hemen her dalından önemli isimlerin çıkması asla tesadüf değildir. Bu bağlamda bizlere düşen görev ise, kentin sahip olduğu kültür zenginliğini en iyi şekilde değerlendirmek ve gerekli projeleri hazırlayıp, hızlı ve kararlı bir şekilde yaşama geçirmektir.
Yapım Aşamasındaki Kültür Merkezleri Tamamlanacak
Kültür Vadisi projesinde üzerinde önemle durduğumuz bir diğer konu ise, şu anda tam olarak faaliyet göstermeyen kültür merkezlerimizin yapım aşamasının tamamlanarak bir an önce hizmete sunmaktır. Ceyhan Kültür Merkezi’nin inşaatı tamamlanma aşamasına gelmiştir. Yine salon kapasitesi çok fazla olmasa da Yüreğir ilçemizdeki Sabahattin Eşberk Kültür Merkezi’nin hizmete sunulması an meselesidir. Her ne kadar temeli uzun yıllar önce atılmış olsa da çeşitli nedenlerden dolayı tamamlanamayan Çukurova Kültür Merkezi konusunun çözümlenmesi için gerekli çalışmalar yürütülmektedir.
Festivaller Şehri
Son olarak şunu söylemek isterim ki kültür; farklı değerlerin bir araya gelerek oluşturdukları, toplumu bir arada tutan bir anlam bütünüdür.
Adana’da bir Kültür Vadisi oluşturma düşüncemiz yaşama geçirildiğinde, bu kentin zaten konuşulan adı ; tiyatro ve sinema salonlarıyla, Uluslararası Sabancı Tiyatro Festivali ile Altın Koza gibi kentin markalaşmış film festivali ile, 13 Kare Uluslararası Sanat Festivali ile, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası ile, opera ve bale gösterileriyle, çekilen dizilerden de anlaşılacağı üzere zaten var olan altyapının değerlendirilerek bir sinema platosu oluşturulmasıyla, tüm sosyal ve kültürel etkinliklerle “Kültür Vadisi Adana” tanımlamasıyla zirveye ulaşacaktır.
Çukurova Üniversitesi Rektörü Alper Akınoğlu: Kongre Turizmi Çok Önemli.Kongreler, Turizm Faaliyetlerinin Yüzde Yirmibeşi’ni Kapsıyor
Böyle bir fırsat verdiğiniz için öncelikle teşekkürler. 2004 yılında göreve başladığımızda üniversitenin açılış törenini Mithat Özhan Anfisi’nde yaptık. O salon 500 kişilikti, Çukurova Üniversitesi’nin sadece öğretim üyesinin sayısı 850-900. Akademik personeli 2000 civarında, öğrenci sayımız 42.000. 500 kişilik anfi açılış töreninde yetmiyordu. Adana’da büyük çaplı bir toplantı yapmak için 800 kişilik bir salon yoktu. Valilik ya da Büyükşehir bir tören düzenlemek istese yerimiz yoktu. Altın Koza’nın seremonisinin yapılacağı bir yer yok. Örneğin Antalya Piramit dediği bir yerde yapıyor bu işi.
Altın Koza’nın finalini, ödül törenini dahi rahatlıkla bizim burada yapabiliriz. Eminimki 2000 kişilik salonda yapmak görkemli olur.
Biz de çok amaçlı olsun yılda birkaç törende kullanılmasın, uluslarası standartlarda olsun dedik. Kongre turizmi çok önemli, kongre turizmi turizmin yüzde 20-25 civarını alır. Uluslarası kongre yapabilmek için uluslarası standartlar var, tıpkı olimpiyatlar gibi... Bu binanın güvenliği depreme dayanıklılığı, yangın tedbirleri en üst düzeyde. Ayrıca akustiği dahil birçok ihtisas isteyen konu var. Bu normlar olmazsa kongre alamazsınız.
Çok Amaçlı Olması Konusunda...
Burada bir salonu çok amaçlı yapınca da sıkıntılar oluşabilir, önemli olan en aza indirmektir bu sıkıntıyı.
Merkezimizde sahne var, bu sahnenin iki bölümü var; bir sabit sahne bir de önünde hareketli sahne. Sabit sahnenin hemen önünde hareketli sahne var. Hidrolik sistem ile çalışıyor 3 pozisyon var, en alta indirildiğinde opera için sahne çukuru oluyor, biraz yükseltirsek ön sahne oluyor.
Çukurun Alçaklığı Hakkında...
2 metrelik bir yer burası, acil merdiven sistemimiz de orada olacak. Bir acil durumda bir düğmeyle o sahne yukarı çıkar. Öyle bir salonda çalma devam etsin hastaya da tıbbi müdahale yapılsın, böyle bir şey olmaz. Burası iki metrelik mesafe, beş saniye sürmez merdivenin yukarı çıkması. Üç pozisyonu var; orta pozisyonda ön ve arka sahne oluyor, bir de en yüksek pozisyonda bu sahneyle bütünleşiyor, sahne büyük bir hal alıyor, 200-300 kişi yer alabiliyor. Örneğin Anadolu Ateşi çok rahat gösteri yapabilir.
Senfoninin Kendine Has Salonu Olmalı
Çukurova Senfoni Orkestrası çok rahat sığabilecektir. Ancak senfoni için şöyle bir sorun var; cihazları taşınmaya çok elverişli değil, senfoni orkestraları genelde kendine ait salon isterler aletlerin kolayca taşınamamasından dolayı ama ayrı bir salon olursa daha iyi olur. Ancak burayı da rahatlıkla kullanabilirler. 6 aya kadar bitiyor inşaat, çok rahat çalacaklardır emin olun. Geçici olarak aletleri koyabilecekleri bir yer gösterebiliriz, ancak sürekli olarak senfoninin cihazlarını koyabileceğimiz bir yer ne yazık ki yok.
Kültür Vadisi İçin Sanatçılar Ne Dedi ?
Toktay Sökmen/ Müzisyen
Adana’da yaklaşık 30 tane musiki derneği var ve etkinliklerin yapıldığı bir tane Büyükşehir Tiyatro Salonumuz var. Ben Adana gibi bir kente bunun yakışmadığını düşünüyorum.
Mahmut Hazım Kısakürek/TiyatrocuBöyle bir yerin uzmanlarca planlanarak yapılması ve işlevsel olması önemli. Çok amaçlı bir salon ya da merkez değil, farklı salonların bir yerde olması düşüncesindeyim. Burada yapılacak olan aktiviteler salonun kalitesini, imajını düşürecek aktiviteler olmamalı.
Emin Güvel Yaşlıçam/Çukurova Senfoni Orkestrası Şefi
Çok gecikti, Adana’nın en önemli projesidir. Bu konu ile ilgili arkadaşlar hemfikir ancak harekete geçen yok. Doğuya açılan bir kapıdır bu proje, bu bölgeye gidecek güzelliklerin müjdesidir. Tenis-Dağcılık Kulübü’nün yanında yer alan arsada 12 yıldır bu iş için temel atılmış durumda ancak bu durumu ile sadece bir çukur. Belediye Başkanımız bu konuda duyarlı ümit ediyorum kariyerimin son yıllarında bunu yapılmış olarak görebilirim. Gelişmekte olan Türkiye’nin en güzel şehirlerinden bir tanesinin “Kültür Vadisi” konusunda görüntüsü bu olmamalı.
Galerilerden de Ses Var !
Toyota Plaza / Süleyman Onatça
Onatça Sanat Galerisi olarak amacımız; sanata, sanatçıya ve sanatseverlere elimizden geldiğince destek olmaktır. Galerimizden gelir beklemek ve buradan kazanç elde etmek düşüncesinde olmadık olmayı da düşünmüyoruz. İlk yılımızı kendi içimizde, tabir-i caiz ise emekleme dönemi olarak nitelendirdik. Bundan sonraki dönemler için düşüncemiz birden ayağa kalkmak yerine küçük adımlarla, nitelikli ve sanat ruhunu doyuran çalışmalara yer vermeye devam etmektir. Bir nevi butik galeri olmayı planlıyoruz.
Sanayi Odası Başkanı / Sadi Sürenkök
Kendi salonumuzu odamıza dönük yaptık ama kuruluşlar istediğinde veriyoruz. Kamuya ayrı, özel sektöre ayrı fiyatlarımız var. Mümkün olduğunca burada toplantı yapılsın istiyoruz. Etkinliklere salonumuz açık, istenildiğinde de mutlu oluyoruz. Bölgemizde bu tür salonların yetersiz olduğunun bilincindeyiz. Bu bina Adanalının destekleri ile yapıldı.
Adana Eczacı Odası: Sergi salonumuzun kullanımı için; odamız müsait ise kullanıma açılabilmektedir. Bu anlamda sanatsal ve kültürel çalışmalara elimizden geldiğince katkı vermeye çalışmaktayız.
Haluk Uygur
Diğer Yazıları
Tüm Yazıları