Adana’da İmar Plânı Disiplini Yok
Adana'da İmar Plânı Disiplini Yok
Mevcut plân, alacakaranlık kuşağı ürünü
Adana'da bir Nazım İmar Plânı güya var.
Çünkü bu plân işlevsel değil; mahkeme kapılarında sürünüyor...
1/25.000'lik Çevre Düzeni Plânı yürürlükte değil.
Mevcut plân ise, tadilatlarla, yamalı bohçaya dönüşmüş durumda.
Bir metropolün imar plânı böylesine özürlü olunca neler oluyor?
Neler olmuyor ki!.. Plân tadilatları, şehrin ve toplumun aleyhine işleyen, kişi ya da grup çıkarlarına hizmet eden bir alacakaranlık kuşağı oluşturuyor sonuçta şehir kaybediyor.
Başta inşaat sektörü olmak üzere iş gücü talebi (istihdam) yaratan yatırımların önü tıkanıyor.
Adana'nın zenginlikleri var değerlendiren yok
Oysa Adana zenginlikleri olan gelişme potansiyeline sahip bir şehir.
Ne yazık ki yönetim erkini kullananlar bu potansiyeli değer üretir hale getiremediler.
Mesela turizm potansiyeli var , turizm kenti olma stratejisi yok.
İbret verici örneklerden biri Taşköprü'dür:
Bu tarihsel kültürel varlığın restorasyonu Karayolları'nca eksik bırakıldı.
Büyükşehir de meydan düzenlemelerini ve aydınlatmasını ikmal etmedi.
Akşam çöktü mü Taşköprü bir karanlık gölgeye dönüşüyor.
Gelişmiş ülkelerde öyle mi; kültür varlıklar restore ediliyor, görünür kılınıp tanıtımı yapılıyor turizm değeri haline getiriliyor, üzerinden gelir elde ediliyor. Adana'nın da kültür turizminden gelir sağlama potansiyeli var, ama; kültür turizminin alt yapısı , stratejisi ve tanıtımı yok.
Oysa turizm pastasının gelirinin önünü açtınız mı kendi kendini üretir.
İnşaat sektörü gibidir; iş gücü talebi yaratır.
Hükümet Adana'yı unutmuş; vaat çok, sonuç yok!
Hükümet şehrimizi kaderine terketti! Seçim zamanı geldiginde bolca vaat var.
Peki sonuç var mı? Nerdee... "Cek.. cak... söylemi var ; icraat ise yok. * METRO Projesi'ni Ulaştırma Bakanlığı'na devir alıp Metro 2. Aşama Projesi'ni yaşama geçirme sözleri havada kaldı.
*( 2011'de bizzat Başbakan 11 başlıktan oluşan vaatler yapmıştı unutuldu!..)
Yatırım alan iller sıralamasında (2011) Adana, Şırnak'tan bile geride.
İmar Plânı AVM değil, yatırım çekmeli -istihdam üretmeli
İmar plânı sorunu,imarlı arsa yetmezliğinden ibaret değil:
Adana'da; yatırımların önünü açan, şehrin ve insanlarının geleceğini kucaklayan, birbirini tamamlayıp destekleyen mahiyette kurgulanmış bir plânlamaya ihtiyacı var:
25.000'lik Çevre Düzeni, 5000'lik Nazım İmar, 1000'lik Uygulama ile Ulaşım Master Plânları; birbirlerini tamamlayan ve denetleyen bir bütün oluşturmalıdır ki, yararlı olsun.
Plânlama, kişisel ya da grupsal rant hesaplarına hizmet etmemeli; kentin güncel , orta ve uzun vadeli gelişme ihtiyaçlarına cevap vermeli; bir gelecek vizyonu belirlemelidir.
Yeni İmar Plânı'na ihtiyaç var
Yeni bir Nazım Plân, şehrin gelişme ihtiyaçlarının tüm gerekleri dikkate alınarak hazırlanmalıdır;
Adana'nın, disiplinli işleyen bir imar plânları düzeni olmadığı için, kent ekonomisi yeterli iş gücü
talebi üretemiyor. Sonuçlar ise ortada:
* Adana işsizler ordusunun başkenti oldu.
* Kent ulaşımı kriz üretiyor.
* İnşaat sektörünün önü tıkalı.
* Şehir, (özellikle batısında) birinci sınıf tarım arazilerine doğru genişliyor.
* Şehrin gelişme hedeflerinin gerektirdiği açılımlar sanayi tesislerinin kurulmasını teşvik eden öngörüler mevcut plânda yer almıyor.
Hemen altını çizelim: " Yatırım " deyince akıllara Alış Veriş Merkezleri (AVM) kurulması gelmesin. Sözünü ettiğimiz; istihdam üreten, kent ekonomisine yeni gelir kaynakları ekleyen, kentsel sorunları çözen, çevre değerlerini koruyan yatırımlardır.
Şehir Stadı ve Zilli Dede arazileri ne olacak?
AVM deyince... Eğer Şehir Stadı kaldırılıp yerine yeşil alan, yer altına inşa edilmiş bölge oto-parkı kurulmayıp, AVM ve rezidans ( konut) yapılırsa; yapanlar ve buna sessiz kalanlar Adana'ya kötülük yapmış olurlar.
Aynı mantık Zilli Dede mevkiindeki Büyükşehir mülkiyetinde olan ve halen ASKİ şantiyesi olarak kullanılan arazi için de geçerlidir. Orası da; kent meydanı, çok katlı yer altı bölge
otoparkı ile, açık ve kapalı sanat mekanları ve rant tesisleri için değerlendirilmelidir.
Hele Seyhan kıyıları.ndaki rekreasyon alanları..
Oralara beton sokmak, Adana'ya ve Adanalıya hıyanettir...
KENT ULAŞIMINDA KAOS EGEMEN
Ana cadde ve bulvarlar güya üç şeritli!
Kent ulaşımı kaos üretiyor.
Trafik hem yoğunluğuyla boğuyor, hem de ses kirliliği üretiyor.
Metro ise, malum; ölü proje halinde...
Düzeltilip ayağa kaldırılması için Ulaştırma Bakanlığı'nın insafa gelmesi bekleniyor.
Ankara, İstanbul metro projelerine destek var; Adana'ya yok!?
Kent merkezindeki ana cadde ve bulvarlar ise; güya üç şeritli...
O caddelerde yaşanan karmaşaya baktığınızda Adana'nın haline acırsınız!
Cadde kenarlarında ücretli oto-park garabeti!
Geliri Belediye'ye kalsa...Ya da bir sosyal sorunun çözümü için kullanılsa...
Hayır öyle yapılmıyor: Caddelerdeki şeritlerin biri, Büyükşehir izni ile " ücretli oto-park"
Oldu taşeronların cebine çalışıyor.
Mesela bu gelir, engelli rehabilitasyonunda, Engelli Sanatçılar Eğitim Merkezi kurulması için kullanılsa daha hayırlı olmaz mı?!
Belediye elde edilen gelirin ne kadarını alıyor?
Ne kadarı kişi ya da grupların kesesine gidiyor?
Bunları Adanalı bilmiyor; çünkü açıklanmadı...
Caddelerimizdeki bir şerit, anlattığımız üzere, elden gitti!
Peki caddelerdeki ikinci şerit kullanılabiliyor mu?
Hayır: O şerit de oto park oldu:
Ksa süre için duran araçlar ikinci sıraya park ediyorlar.
Velhasıl merkezdeki bulvarlar bile nefes alamaz durumdalar.
Otobüs duraklarının çoğu yanlış yerlerde kurulu
Araç çokluğu otopark yokluğu yetmiyormuş gibi, trafiğin en sıkışık olduğu noktalarda kurulmuş olan otobüs durakları ekstradan tıkanmaya yol açıyor: Mesela Sular yolunda... Mesela Kasım Gülek Köprüsü'nü geçer geçmez girilen dönerli kavşağın orada ve daha bir çok noktada trafiği tıkayan duraklar var. Otobüs ve dolmuşlar duraklardan yolcu alırken araç kuyrukları uzuyor, şehir zaman ve enerji yitiriyor.
ADANA İMARI NE DURUMDA
Değerli okurlarım,
Eğer ADANA’NIN NAZIM İMAR PLÂNI, düzenlendiği dönemlerde şehrin, kısa, orta ve uzun vadedeki ihtiyaçları doğru tespit edilerek; bir gelecek vizyonu belirlenerek; ve bir stratejisi oluşturularak doğru öngörülerle hazırlansaydı; ne yol yetmezliği yaşanırdı, ne otopark bunalımı olurdu, ne hormonlu binalar rezaletleri görürdük ne de sosyal ve kültürel alt yapı sorunları yaşanırdı.
Doğru bir plânlama ve imar disiplinine riayetle; inşaat sektörünün ve yatırımların önü açık kalır, işsizler ordusu günümüzdeki kadar olmazdı.
Adana, geleceği öngörmeme, günü kurtarma anlayışının; kişisel grupsal rant hesaplarına teslim olmanın kayıplarını yaşamaktadır.
Bakınız günümzde imarlı yapılaşmaya açık alanlarla ilgili Adana’mız ne haldedir:
* Siyah renkli alanlar imarı kapalı alanlardır. Bu alanların imarı İmar Yasası 18 uygulaması ve mahkemelerin itirazlar üzerine verdiği iptal kararları sonucunda kapalı hale düşmüş bulunuyor.
* Sarı renkli alanlar imar planı yapılan ve yapılacak olan alanlardır.
* Turuncu renkli alanlar askeriye, üniversite, havaalanı, hipodrom ve mevcut büyük fabrika gibi tesislerin olduğu yerlerdir.
* Beyaz renkli alanlar (mevcudun% 33’ü yani, yaklaşık 1/3 ‘ü oranındaki) imara açık alanlardır... Ancak plan üzerinde açık gibi görünen bu alanların çoğu yapılaşmış mahallelerin, mevcut eğitim, sağlık ve sosyo-kültürel tesislerin ve yeşil alanların bulunduğu yerlerdir.
* Büyük parkları ve yerleşik dokuyu çıkardığımızda imar planında kağıt üzerinde yapılaşmaya açık görünen alanın %75’i pratikte imarlı yapılaşmaya kapalıdır.
Sonuç:
* Adana’nın mevcut imar planındaki yapılaşmaya açık alanların sadece % 8’i kullanılabilir durumdadır. Yani yapılaşmaya uygun imarlı arsa darlığı vardır.
* Bu durum, arsa fiyatlarının astronomik yükselmesine yol açmakta inşaat sektörünün önünü tıkamaktadır.
Mimar, Mühendis ( TMMOB ) Odaları liderlerinin feryadı
Değerli okurlarım,
Büyükşehir borç batağında. İlçe belediyeleri de iyi durumda değil.
Peki işin içinden nasıl çıkılacak?
Mevcut Nâzım İmâr Plânı çözüm üretmek için yeterli mi?
Yeterli demek mümkün değil. Yukarda kaydettik:
Nâzım Plân ve Çevre Düzeni Plânı mahkemelerde sürünüyor.
TMMOB imar plânı konulu bir panel düzenledi ve tek kelimeyle feryat etti:
02 Kasım 2010‘da ihale edilen 1/25.000 ölçekli planın mahkeme kararı ile iptal edildiğine dikkat çeken Mimarlar ve Şehir Plancıları Odaları Şube Başkanları Bekir Kamışlı ve Ulaş Çetinkaya,TMMOB Onur Kurulu üyesi Mimar Erkan Karakaya ve Avukat Mustafa Çinkılıç 25.000 ölçekli plân olmadan da 1/5.000 Ölçekli Nazım İmar Plânı yapılabileceğine ilişkin *Danıştay görüşü olduğunu belirterek bu yola gidilmesini önerdiler.
..................................................................................................................................................................
*Danıştay Birinci Dairesinin 5.7.2007 gün ve E:2006/765, K:2007/79 sayılı kararı
...................................................................................................................................................................
Adana’nın Geleceğini Yeniden Plânlamaya İhtiyacı Var
İnşaat sektörünün önü, imarlı arsa darlığından dolayı, tıkalı.
Zihni Aldırmaz döneminden kalan plân ise; gölgeli, tartışmalı ve mahkemelik.
Mevcut plân hem güncel ihtiyaçlara cevap vermiyor, hem de geleceği kucaklamıyor.
Büyükşehir, mümkün olan en kısa sürede; istihdam üretimini gözeten, turizm potansiyelini değerlendiren, yatırımların önünü açan, çevre değerlerini ve kültürel varlıkları koruyan bir yeni düzenleme yapmaya koyulmalıdır. Bu aynı zamanda, belediyelerin borç batağından çıkabilmesi için de yararlı olacaktır. Çünkü belediyeler plân düzenlemeleriyle arsa rantları üretip ek gelir kaynağı yaratırlarsa ayakta kalırlar.
“ Yeni plân, katılımcı anlayışla, yapılmalıdır “
Yeni Nâzım İmar Plânı;
* Bilim insanlarının, kamu kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının (STK) görüş ve önerileri alınarak;
* Gelinen her aşamada katılım ve danışma süreçleri işletilerek;
* Şehrin en azından çeyrek asırlık geleceği öngörülerek hazırlanmalıdır.
Hangi yol izlenmeli:
* Önce danışma ve katılım süreçleri işletilerek kent için bir vizyon belirlenir.
* Şehrin ihtiyaçları ve ( mesela 2040 hedef alınarak) , kitlelerin eğilim ve beklentileri tespit edilir.
* Sonra da uzmanlar devreye alınır.
* Hazırlanan plân taslağı, global hedefleri ve diğer tüm detaylarıyla, hem karar verici olan belediye meclisleri üyeleri hem de kamuoyu ile paylaşılarak olgunlaştırılır.
* İlgili tüm taraflar ve kitleler, medya ve diğer iletişim araçları vasıtası ile bilgilendirilir.
* Geriye dönüşler alınıp değerlendirildikten sonra da karar aşamasına geçilir.
* * *
Bu aydınlık yol’dur…
Aydınlık yol izlenmezse; kuşku ortamı doğar.
Halka ve şehre hıyanete varan karanlık işlere zemin hazırlanmış olur.
Süreç tamamlandıktan sonra ise artık o imar plânı ile oynanmaz.
Plân, haksız rant beklentilerinin yaz-boz tahtasına çevrilmez.
Tadilatlar ancak zorunlu bir ihtiyaç doğarsa yapılır. Bir kentin, çeyrek asır sonrasını düzenleyen bir plânı varsa ve kenti yönetenler imar disiplinine sadık kalıyorlarsa; yatırımcılar geleceği kolayca öngörürler, yatırım için gelirler.
Yeni Dönem ve yeni umutlar
Her yeni dönem, yeni umutlar ve heyecanlar demektir.
Adanalılar yeni başkanlar ve meclis üyelerini seçtiler. Onlar şayet; sadece insanları ve Adana ihtiyaçlarını düşünerek hareket ederek; bu amaçla plânlama ve icraat yaparak çalışırlarsa, tarihe kalabilirler…Tersine tutum alırlarsa; bir çoğuna olduğu gibi unutulmak istenenler listesine eklenirler.
Fevzi Acevit
Diğer Yazıları
Tüm Yazıları