Adana’da Sağlık Turizmi
Adana Sağlık Turizmi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Acıbadem Adana Hastanesi Direktörü Hüseyin Çelik, Adana Kültür ve Turizm Müdürü Osman Arık ve Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Resmiye Kaya ile “Adana’da Sağlık Turizmini” ayrıntılı olarak konuştuk
Adana, birçok özellikleri nedeniyle bölgemizin sağlık üssü olmaya aday konumdadır. Bu özelliklerin başında şehrin konumu gelmektedir. Adana, son yıllarda ekonomik olarak gelişen ve sağlık hizmetlerine talep gösteren coğrafyanın merkezinde yer almaktadır. Adana’da özellikle son dönemde açılan özel hastaneler uluslararası standartlarda ve bunlardan üç tanesi hastanecilikte dünyanın en önemli belgelendirme kuruluşu sayılan JCI ( Joint Commission International ) tarafından akredite edilmiş durumda. Son yıllarda giderek bozulan bir ekonomiye sahip olan Adana’da turizm , özellikle sağlık turizmi, ekonominin yeni bir gücü olacak nitelikte görünüyor. Bu amaçla bu sayımızda “Adana’da Sağlık Turizmi”ni konu aldık. Bu konu çerçevesinde Adana Sağlık Turizmi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Acıbadem Adana Hastanesi Direktörü Hüseyin Çelik, Adana Kültür ve Turizm Müdürü Osman Arık ve Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Resmiye Kaya ile “Adana’da Sağlık Turizmini” ayrıntılı olarak konuştuk.
Altınşehir Adana: Sağlık üssü ve sağlık turizmi ne demektir?
Hüseyin Çelik (Adana Sağlık Turizmi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Acıbadem Adana Hastanesi Direktörü): Sağlık üssü hastaların sağlıkla ilgili her türlü tedaviyi belirli bir merkezde almasıdır. Sağlık turizmi ise hastaların ve hasta ailelerinin rahatlığını sağlamak için tıbbi seçenekleri sunmayı hedeflemektedir. Bunun için de hem sağlık hem de otelcilik hizmetini verecek alt yapınız olması gerekir. Son yıllarda bu iki kavramı birleştirerek, ekonomik ve turistik nedenleri de kattığımız zaman turizmin yeni gelişen bir kavramı olan sağlık turizmi ortaya çıkmıştır. Günümüzde özel sağlık kurumları yatırımlarını bu konu üzerinde arttırarak dış pazara açılmaya başlamışlardır. Türkiye son 4-5 yıldır sağlık turizmi konusunda iyi sonuç almaya başlamıştır. Bu durumu gören Sağlık Bakanlığı da bu konuda strateji planlamasına gitmiştir.
Hedefimiz Avrupa kaynaklı hastaları buraya taşımak. Bu durum hava yolu taşımacılığına çok bağlı. Sağlık sektörü için direkt uçuşlar çok önemli
A.A: Başarılı olmak için ne gibi kriterler gerekir?
H.Ç: En önemli kriterlerden biri kalite ve teknolojidir. İkinci kriter fiyat; bulunduğu ülkeden nitelikli sağlık hizmeti alabiliyorsa o zaman fiyata bakıyor. Aynı kalitede hizmeti daha ucuza alıyorsa bu sefer oraya gidiyor. Üçüncü kriter, o ülkenin veya bölgenin yarattığı imajdır.
A.A: Adana işsizlikte son iki yılda birinci, yaşanılabilirlikte de 55. sırada. Kültür ve sanat boyutundan baktığımızda ise İstanbul’dan sonra gelebilecek en iyi şehir; festivaller, müzeler... Peki sağlıkta nasılız? Adana’da hekim ve hastane açısından sağlık turizmine yetecek potansiyel var mı?
H.Ç: Sağlıkta, yatak, hekim sayısı, hekim yetkinlikleri ve teknoloji açısından Adana şanslı illerden ve bu şansını iyi kullanıyor. Dışarıya sağlık hizmeti verebilecek bir konumda. Adana yaşam standartları olarak mevcut konumunu beğenmiyor ve beğenmemeliyiz de. Ancak Türkiye standartlarında ortalamanın üzerindeyiz. Acıbadem olarak biz Adana’nın pastasına ortak olmadık. Aksine Adana’dan dışarı çıkanları Adana’da tuttuğumuz için Adana’nın ekonomisine katkı sağlıyoruz. Hem hastane ve tıbbi donamımızla hem de hekimlerimizin niteliği olarak dünyanın her tarafından gelecek hastalara sağlık hizmeti verme konusunda iddialıyız.
A.A: Hangi bölgelerden hastalar geliyor? Bu konuda hedefleriniz neler?
H.Ç: Yurt içinden daha çok Güneydoğu illerimizden; bunun yanında İstanbul, Ankara ve İzmir’den de hasta geliyor. Yurt dışından ise son dönemlere kadar Suriye ağırlıklı idi. Şimdi Irak, Libya, Lübnan. Ama daha çok Iraklı hastalar tercih ediyor. Hedefimiz Avrupa kaynaklı hastaları buraya taşımak. Bu durum hava yolu taşımacılığına çok bağlı. Sağlık sektörü için direkt uçuşlar çok önemli.
A.A: Sağlık turizminin gelişmesi konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Sağlık Bakanlığı bu gibi girişimleri destekliyor mu?
H.Ç: Bizim Adana’da kurduğumuz Sağlık Turizm Derneği diğer illere de örnek oldu. Bu konuda pilot bölgeyiz. Sağlık turizmini sadece özel sağlık kurumlarının insiyatifi ve sorunu gibi algılansın istemedik. Tüm paydaşlar bunun içinde oldu. Valilik, Adana Büyükşehir Belediyesi, Çukurova Kalkınma Ajansı, seyahat acentaları, otelciler, üniversite, kültür ve turizm müdürü, il sağlık müdürü, taşın altına elini koydu. Sağlık konusunda Adana’nın işbirliği konusundaki yeteneğini ortaya koyduğumuzu düşünüyorum.
Önümüzdeki dönemlerde Sağlık Bakanlığı’nın “kampüs hastane” diye isimlendirilen bir yapılaşmaya gidecek olması Adana için önemlidir.
AA: Sağlık turizmi ve sağlık üssü konularını Adana genelinde bize tanımlar mısınız? Sağlık turizmi konusunda Adana’da nasıl bir yapılanma sağladınız? Hastanelerimiz bu konuda yeterli mi?
Osman Arık (İl Kültür ve Turizm Müdürü): Arkeolojik bulgulara bakıldığında Adana geçmişten bu yana sağlık merkezi olmuştur. Lokman Hekim’in efsanevi ölümsüzlük iksirini bulup Misis Köprüsü’nden düşürdüğü hikayesi ve dünyada ilk kez Dioskorides tarafından eczacılık mesleğinin bu bölgede yapılması tarihsel açıdan önemlidir. Ayrıca Hipokrat’ın kurduğu önemli üç tıp merkezinden birinin burada olması, Adana’nın binlerce yıl öncesinden ne kadar önemli bir sağlık merkezi olduğunu vurguluyor. Adana yüzyıllardır bunu çok iyi değerlendiren ve şifa dağıtan bir merkez konumunda olmuştur. 25 civarında kamu ve özel hastane, 6000’e yakın yatak sayısının olması sağlık açısından ciddi rakamlardır. Önümüzdeki dönemlerde Sağlık Bakanlığı’nın “kampüs hastane” diye isimlendirilen bir yapılaşmaya gidecek olması Adana için önemlidir.
Sağlık konusunda İstanbul’dan sonra, yıllardır biliriz ki birçok hasta şifa bulmak adına Adana’ya gelir. Özel sektörün yeni hastaneler açması, devletin de geliştirdiği yapılarla bu durumu desteklemesi, Adana’da sağlık turizminin gelişmesine yol açmıştır. Bunun son yıllarda bozulan ekonomik gelişmesine katkı sunacağı da bir gerçektir. Adana sağlık turizmi konusunda şu an pilot bölge durumundadır.
A.A: Sağlık turizmi açısından yeterli hasta potansiyeli var mı? Turizmi sağlığa nasıl eklemliyorsunuz?
O.A: Sağlık turizmini iç ve dış turizm olarak ayırdığımız zaman Adana’ya zaten yıllardır çevre illerden hasta gelmekte ve bu Adana’da hasta portföyünün önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Bizim amacımız yurt dışından hasta akışını sağlamak. Özel hastanelerimiz bu konuda fevkalade güzel işler yapıyorlar. Bugün için de başta Suriye, Irak, Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan gibi ülkelerden daha fazla hasta geliyor. Amacımız Avrupa’dan hasta akışını da sağlamak. Fiyat konusunda Avrupa’nın dörtte bir oranında daha ucuza hizmet veriyoruz. Üstelik Avrupa’da yapılan birçok ameliyatı biz burada çok uygun olarak yapabiliyoruz.
Biz kesinlikle herkesin istediği sağlık hakkını,istediği yerden veücretsiz olarak alması taraftarıyız
A.A: Adana Tabip Odası olarak son yıllarda giderek gelişme gösteren sağlık turizmi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Resmiye Kaya (Adana Tabip Odası Başkanı): Biz Adana Tabip Odası olarak sağlığa daha bütüncül bakıyoruz. Sağlığı insanlar açısından evrensel bir hak olarak düşünürsek prensip olarak herkes istediği yerden istediği sağlık yardımı alabilir veya bu hakkını kullanabilir. Konuyu sağlık ve turizm olarak ikiye ayırdığımız zaman bizim açımızdan yıllardır savunduğumuz ilkelere ters bir durumla karşılaşabiliriz. Biz kesinlikle herkesin istediği sağlık hakkını istediği yerden ve ücretsiz olarak alma taraftarıyız. Sağlığı turizm şemsiyesi altına sokup bundan kar etme düşüncesi hem Tabip Odası olarak hem de Türk Tabipleri Birliği olarak bizim savunduğumuz politikalarla pek uyuşmaz.
A.A: Yaşadığımız şehir Adana son yıllarda giderek artan bir şekilde ekonomik açıdan geriye gitmekte, işsizlikte son iki yılda birinci durumdayız. Turizm son yıllarda, giderek artan bir şekilde, ekonomik olarak bir şehri kalkındıran sektöre dönüşmüş durumda. Bu açıdan değerlendirdiğiniz zaman sağlık turizminin Adana’ya faydası olmaz mı?
R.K: Mutlaka olacaktır. Ama biz burada turizmci değiliz. Biz kamusal alan olarak sağlık hakkını savunuyoruz. İnsanlara yeni iş olanakları açacağı için olumlu tarafları tabii ki var. Bizim için önemli olan diğer bir nokta o hastanelerde çalışacak doktor arkadaşlarımızın veya diğer sağlık çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarının tam olarak verilmesidir.
A.A: Sağlık Bakanlığı son yıllarda sağlık turizmine ayrıca önem veriyor. Ve bu hizmetin daha çok özel hastaneler aracılığıyla verilmesini istiyor. Sizce bu durum doğru bir yaklaşım mıdır? Yoksa bu haktan veya paydan kamu hastaneleri de faydalanmalı mıdır?
R.K: Sağlık Bakanlığının sağlıktaki uygulamaları artık otelcilik hizmetine ağırlık verme yönünde olduğu ve kaynakların çoğu özel hastane şirketlerine aktarıldığı için bu hizmeti onlar daha iyi verecektir ve turizm kar amaçlı bir sektör olduğu için de vermek zorunda kalacaklardır. Oysaki kamuda henüz halk sağlığı anlamında ciddi sorunlarımız var ve bunlardan fazla söz edilmiyor. 1 Ocak’tan itibaren yeşil kart uygulaması kalkacak. Sağlığı sürekli olarak, para kazanırız ve kar ederiz, mantığından hareketle yapamayız. Bunu özel sektör yapacaksa yapsın. Ama Sağlık Bakanlığının bunu bir sağlık politikası olarak görmesi hoş karşılanacak bir durum değildir ve biz bunun yanlış olduğunu, karşı olduğumuzu her zaman söylüyoruz.
Ali İhsan Ökten
Diğer Yazıları
Tüm Yazıları