ADANA'NIN EN ESKİ AİLESİ VE KAPLUMBAĞA

ADANA'NIN EN ESKİ AİLESİ VE KAPLUMBAĞA

Kopyas-yeil-deniz-kaplumbaas-151

"Adana'da yaşayan en eski aile hangisidir?" diye sorsam eğer... Adanalı okuyucularım hangilerini sayar acaba?

Ve arkasından bir soru daha eklesem "Kaç yıldır Adana'da yaşıyor bu aile?" diyerek... Adanalı olmaya gerek yok, Adanalı olmayan okuyucularım bile tahminlerde bulunabilirler...

100 yıl?.. Veya 500?.. Bin?..

Bilemediniz!

En eski aile tam 110 milyon yıldır Adana'da yaşıyor.

Evet...Evet... 110 milyon...

***

Bu yazıya soru sorarak başladık ya! Müsaade ederseniz eğer bir soru daha sorarak devam etmek istiyorum. Ama sorum bu kez sadece Adanalılar'a değil tüm okuyucularıma;

"Deniz kaplumbağası denilince aklınıza ilk gelen nedir?"

"Caretta caretta" değil mi?.. Yani Türkçe ismiyle Adi Deniz Kaplumbağası...

Çünkü garibimin sayısı yok denecek kadar azalmış. Akdeniz'de sadece 4000 çift Caretta kalmış. Çevreye tutkun olanlar da haklı olarak önem vermişler adı "Adi" olan nadir kaplumbağaya...

Caretta'yı korumak için gösterilen çabayı sonuna kadar destekliyorum. Ama size başka bir deniz kaplumbağasına haksızlık edildiğini söylesem...Ve Caretta 4000 ama benimki sadece 900 çift desem. "Adı nedir?" diye sorarsınız değil mi?

Celonia mydas... Yani "Yeşil Deniz Kaplumbağası".yumurtalk-liman-kale

***

Müsaade ederseniz sorumu yineleyeceğim... Adana'nın en eski ailesinin ismi nedir? Kaç yıldır Adana'da yaşar?

Ve cevap;

Ailenin ismi "Yeşil"dir. İki milyon yıldır Adana'da yaşar. Evet! Yeşil Deniz Kaplumbağası'ndan, onun sadece 900 çiftlik ailesinden bahsediyorum.

Bizler Adana'nın 8 bin yıllık insanlık tarihine bakıp övünürken, 110 milyon yıldır Adana sahillerinde yuva kuran bu canlılar, takdir edersiniz ki hepimizden binlerce kez daha Adanalı...
 

***

Sayıları, soyu tükendiği için korumaya alınan Caretta'dan bile az olan Yeşil Deniz Kaplumbağa'larının 600 adet yuvası Adana'nın Sugözü sahilinde... Diğer 300'ü de Mersin, Samandağ ve Kıbrıs'da.

Yani tüm Yeşil Deniz Kaplumbağa'larının yüzde 65 'i Adana'da yaşıyor. Sugözünde...

Ama pek bilinmiyor...

***

Yine bir soru!

Sugözü nere?

Hani Azerbaycan'ın başkenti Bakü'den başlayıp, Gürcistan'ın başkenti Tiflis'den geçtikten sonra Ceyhan'da sonlanan Petrol Boru Hattı var ya... BTC...Bir de İSKEM isimli termik santral... İşte o ikisinin arasındaki sahil Sugözü...Ben oraya Sugözü yerine , Kaplumbağalar Sahili diyorum. Tabi orada 600 kaplumbağa yuvası olması nedeniyle bu ismi verdim ama başka bir nedenim daha var.

Tesadüf desem tesadüf değil! Biri yaptı desem pek benzemiyor! O sahilde bir kayalık var, dev bir kaplumbağaya benziyor. Aynı bizim Yeşil'e... İşte bu yüzden Kaplumbağalar Sahili diyorum Sugözü'ne...

Bugünlerde Sugözü Sahili'ne girmek için özel izin gerekiyor. Çünkü Rafineri alanı olarak ilan edilmiş.Bir bakıma girilememesi de iyi olmuş, kimse Yeşil'in yuvalarına dokunamıyor.Yuvalar korunuyor.

***

Son bir soru...

Rafineriler inşa edilirse?..

Adana'nın en eski ailesi kaç kişi kalır?


 

Yeşil Deniz Kaplumbağası Hakkında Kısaca...

Boyları 1 m'nin üzerindeki bu devasa kaplumbağalar dünyada nesli tehlike altında.

Uzmanlara göre günümüzde tüm Akdeniz havzasında 900 adet dişi yeşil deniz kaplumbağası varlığından söz edilmektedir. Dişi kaplumbağalar eşeysel olgunluğa ulaştıkları 25-30 yıl sonunda doğdukları kumsallara giderek yumurtalarını bırakırlar. Bir dişi mayıs eylül ayları arasındaki yuva sezonunda 3 adet yuva yaparlar ve yuvalama ile geçen bir sezon sonrasında 3 yıl boyunca yumurtlamaya gelmezler. Yuvalar yaklaşık 80 cm derinliğindedir ve 100 adet yumurta içerirler.Picture-005

Hayata henüz başlamamış olan yavrular için tehlike yuvalama anından itibaren başlamıştır. Yumurtalar tilki, porsuk, çakal gibi avcılar tarafından yenilir ve tahrip edilir. Bu tehditten kurtulan yumurtalardan çıkan yavrular ise 2 aya yakın süren bir kuluçka süresi sonunda yuvadan çıkarak deniz doğru yeni hayatlarına attıkları her adımda bu savunmasız yavrularu yeni bir tehlike beklemektedir. Kumsal ile deniz arasındaki kısacık mesafede tilkiden yengeçe bir çok avcının avı olarak denize ilerler ve yaşama atılan adımların çoğu başında kesilir. Yavruların bir kısmı sağ salim bu yolculuğu tamamlar fakat tehlike denizde de devam etmektedir. Yırtıcı balıkların saldırılarından kurtulabilenler ise çok daha azdır. Ve sonunda deniz ulaşan binlerce yavrudan 1 veya 2 si büyüyerek ergin bir deniz kaplumbağası olacaktır. Bahsi geçen bu yaşam döngüsünde artık çok daha ezeli bir düşman söz konusudur "insan". Ergin bireylerin bu amansız düşmanı hiç durmadan kıyı alanlarını tahrip etmekte, balıkçılık ve sanayi faaliyetleri sonucu doğrudan ve dolaylı şekilde türün geleceğini tehlike altına sokmaktadır.




Sayı 18 (Ocak - Şubat 2014)

Bu yazı 7812 defa okundu.