Yaz kendini iyiden iyiye hissetirmeye başladı. Ramazan da son yıllarda sıcak günlere denk geldi. Bu bunaltıcı havalarda sizi serinlecek bir tatlı yapalım bu kez. İftardan sonra hem tatlı ihtiyacınızı giderecek hem de sizi ferahlatacak muhteşem bir ara öğün…
 

Adana’ya özgü bir tatlı bol buzlu ,gül kokulu BİCİ BİCİ…
 

Ben, Osmanlı Mutfagından gelen SUMAHALLEBİSİ ile kızkardeş diye tanımlıyorum. Benzer sunum, tat ve aroma… (Su muhallebisi ; kalıp halinde kesilen muhalebinin üzerine pudra şeker koyup ,gülsuyu dökerek, servis edilir)
 

Adana o kadar sıcak ve bunaltıcı yaz günleri yaşar ki ; bol su, karpuz ,kavun gibi sulu meyvaları tüketmek ihtiyacı hissedersiniz. Havanın da etkisiyle hem enerjiniz biter hem de çok su kaybedersiniz.İşte bizim Adanalı pratik düşünen kadınlarımız buna da çözüm bulup akıllıca bir tarif ile o meşhur su muhallesinden de esinlenerek ferahlatıcı bir tatlı uyarlamışlar bizim yöreye özgü karsambaç ile birleştirip.

Çukurova ve çevresinde Karsambaç diye (buzdolapları derin dondurucular yokken) ,dağların zirvelerindeki karkuyularından getirilen karlara pekmez ,şerbet veya reçel suları dökülerek yenilen babası var Bici Bici’nin.‘’ Eskimo ve dondurmanın da tabiki ’’

Doyurucu ,besleyici aynı zamanda peklik te veren nişasta ile pişirilen şekersiz muhallebinin üzerine karsambaç da ilave ederek sevilen bir tatlı haline geldi . Şekerini istediğimiz gibi, kendi damak tadımıza gore ayarlayabilmemiz de özel bir tatlı yapıyor onu.

Yani ,Adana ‘nın kültürü ve Osmanlı mutfağının tatlısıyla birleşerek oluştu Bici BiciBiz çocukken gül şerbetleri yapardık , bahçelerimizden topladıgımız kırmızı ve pembe,yoğun kokulu nisan gülleriyle. Herkesin kendi elleriyle toplayıp yaptıgı gül şerbetleri olurdu…

Nisan güllerini toplar güzelce yıkar bir cam şişe veya kavanoza koyup üzerine tatlandıracak kadar şeker , su ve bir tanecik te limontuzu atıp, kapağını kapatıp güneşe bırakırdık renklerini versin diye güllerimiz .

Güneşte pişerdi şerbetimiz. Ben sabırsızlıkla beklerdim olmalarını . İyice pembeleşince şerbetim ya eskimo olması için buzluga ya da bici bici üzerine konurdu .

Özlemle hatırlıyorum o günleri ,her şeyin en doğal halini yiyip ,içerek büyüdü bizim nesil.

Şimdi daha kolay aradığımızı bulmak . Gül şerbeti yapmak için nisan güllerin vermesini beklemenize gerek yok..Gülsularımız istediğimiz an hazır .Marketten
alıyoruz, pudra şekeri de var üzerine tat vermesi için. Haydi mutfaga geçelim ve bir an evvel başlayalım yapmaya…. Hem hafif ve pratik hem de çok lezzetli bir tatlı…


 

BİCİ BİCİ

MUHALLEBİ:
 

1 Su bardağı mısır nişastası

6 Su bardağı su

1 Kaşık toz şeker

*Püf Noktası: Eger bici bici muhallesinin daha sert ve berrak olmasını istiyorsanız pişirirken içine küçük bir parça şap atmalısınız.

Malzemeleri derin bir tencere koyup altını yakmadan iyice karıştıralım,sonra ocağımız yakıp sürekli kaşık ile karıştırarak iyice koyulaşıp göz göz olana kadar pişirmeliyiz.

(Kısa sürede kaynar ama aralıksız karıştarmaz isek hemen topaklanıyor. Buna dikkat edelim.)

Pişen muhallebimizi kare borcam tepsiye dökebiliriz.Ilıyınca buzdolabına koyuyoruz iyice sertleşsin diye. 4 - 5 saatte servise hazır hale gelir.


 

GÜL ŞERBETİ:
 

1 Su bardağı toz şeker

4 Su bardağı su

Çay kaşığının ucuyla renk verecek kadar pembe veya kırmızı gıda boyası

 *(Pasta malzemecileri veya çerçilerde bulabilirsiniz. Bici boyası diye de biliniyor)

 ve bol gülsuyu
 

Şeker,su ,gıda boyası ve gülsuyunu eriyinceye kadar karıştırdıktan sonra derin bir kaseye döküp,, buzlugumuza koyup ,karlanmasını bekliyoruz.*Püf Noktası: Şerbetin içine metal kaşık koyalım, arada sırada da karıştırırsak buz değil kar gibi oluyor. Buz rendesine gerek kalmıyor.

 

SERVİSİ:
 

Şerbetimiz kar olup ta muhallebimiz sertleşip. doğranacak, kıvamına geldiğinde bir kaseye önce muhallebimizi küçük küpler halinde kesiyoruz.Sonra üzerine kar halindeki şerbetimizden koyuyoruz kaşık kaşık .En üste de pudra şekeri istediğimiz kadar,hatta biraz da gülsuyu gezdirdiğimizde Bici Bici’miz yenmeye hazır.

AFİYET OLSUN…..


 

Fotograflar:
 

İSMAİL ÖKKE

ZELİHA ERTUNÇ