Antik Dönem Çukurovası’nda Şenlikler ve Oyunlar
Çukurova’nın Gözdesi Anavarza mı? Tarsus mu?
Çukurova’nın Ağası Ela mı? Kara mı?
Yüreğir karakucak güreşlerine başkanım davet etti. Güreşler şenlik havasındaydı.… Cazgır;
“İki yiğit çıktı meydana….
Birisi Suriyeli Ela, Anavarza sevdalısı…
Diğeri Fransalı Kara, Tarsus hamisi…”
Kara denince kalabalıkta, ‘kardeş katili’ fısıldaşlamaları… Artık herkes Ela’dan yana. Ela tek daldı…
Hasat zamanı düğün dernek zamanıdır da festivaller de bu dönemde yapılır. Hasattan herkes payını almalıdır. Ağaçtaki meyvede, balda, üretilen hububatta herkesin göz hakkı vardır. Hakkını verme adalet duygusuna kaynaklık eder. Her ikisi birlikte ‘aidiyet’ duygusunu oluşturur. Aidiyet duygusuyla toplumun değerlerine sahip çıkılır, Merkez Parkı’ndaki lambaların kırılmaması anlamına gelir.
'Peresia Artemis oyunlarında Ceyhan Nehri çevresinde yaşayanlar hasat zamanında, Kastabala’da etkinlikleri ve yarışmaları izlerler ve para harcarlardı.'
Antik dönem yöneticileri bunun farkındaydılar. Şehirlerde iki tür oyunlar düzenlediler. Herhangi bir alanda olan daha sınırlı sayıda insanın katıldığı çeşitli alandaki oyunlar yerel oyunlardır. İki hatibin tiyatroda karşılaşması veya iki kişi arasındaki bahisli bir boks mücadelesi veya gençlerin yarışması bu tür oyunlardandır. Ödül para ödülüdür. Tüm uygar dünyayı içerisine alan Olimpik oyunlardır. Olimpik oyunların yapımı ve organizasyonu için imparatordan icazet alınması gerekmektedir. Bu oyunlarda ödül maddî karşılığı az, manevî karşılığı fazla olan zeytin dalı, palmiye yaprağı, elma gibi hediyelerdir. Kazananlar agnostik taçla taçlandırılırdı. İmparator adına veya imparatorluk adına yapılan oyunlara “Agnostik Oyunlar” denirdi... Bölgemizde oyunlar dışında şenlikler de yapılırdı. Kastabala’daki Peresia Artemis oyunları şenlik ağırlıklıdır.
Peresia Artemis oyunlarında Ceyhan Nehri çevresinde yaşayanlar hasat zamanında, Kastabala’da etkinlikleri ve yarışmaları izlerler ve para harcarlardı. O günden günümüze gelen en önemli ayrıntı, Peresia Artemis’de insanların ateşin üzerinde yürümeleri ve gecenin bir vaktinde stadyumun bulunduğu tepelere doğru meşaleler altında yol almalarıdır. Bu oyunlar Artemis adına yapıldığından agnostik değillerdir. Antik dönemde kutsallar adına yapılan oyunlar başlangıçta yaygınken Roma ile birlikte kutsallık ağırlıklı olarak imparatorlara geçmiştir.
Olimpik oyunlar, bölgede Roma döneminde Antakya’da da yapılmış olsa da Olimpiyat oyunlarını kapma yarışı Tarsus ve Anavarza arasındadır. Olimpik oyunların bir şehre verilmesi büyük saygınlık demektir. Saygınlık beraberinde, festivaller sırasında insanların harcayacağı, esnafın kazanacağı paralar dışında imparatorluk yatırımlarını ve desteğini getirmektedir. İmparatorun bu oyunu yapma şerefini verdiği şehir sikkelerinde AMK lejandını kullanmaktadır. Bu şehirlerin ilki, en güzeli, en büyüğü demektir. Bir demiurgi (resmi yetkili, Güreş ağası gibi oyunların ağası), gözetiminde olimpiyat oyunları yapılırdı. şehre bu ünvanlar verilirken şehirde imparatora “imparatorun şehri, şehrin kurucusu” gibi ünvanları verirdi. Roma imparatoru Kara (kalla) Tarsus’u ihya ederken, Ela (gabalus) Anavarza’yı desteklemiştir.
Bir şehrin desteklenmesinin devlet politikaları anlamında önemi, bölgenin ıssızlaştırılmaması döneminde önemli risk olan Parthlar’a savaş yolunda önemli ikmal merkezinin varlığı anlamına gelmektedir. Özerk veya yarı bağımlı bırakılan şehirlerde Roma’ya muhalefetin azaldığı, yöneticilerin dikkatini çekmiştir. Oyunlar, şenlikler nedeniyle cazibe merkezi haline gelen bölge esnafı oyunlara gelenlerden para kazanırken, gerektiğinde asker için kumanya, sağlık hizmetleri ve yedek birlikler hizmeti sunmaktadır.
Gelelim güreşin sonuna. İlk tek kolu Ela atarak iktidarı Kara’dan almış olsa da; bu iki metropoldan Tarsus “İmparatorun Şehri” ünvanını iki kez, Anavarza bir kez aldığından, Çukurovanın ağası “Kara”dır.
Mehmet Kobaner
Diğer Yazıları
Tüm Yazıları