Aşlama, Diğer Bir Adı ile Namı Diğer Meyan Kökü

Çukurova bölgesinde yöresel olarak hem yetişen ve hem de şifa veren otları tanıyalım.


Aşlama, diğer bir adı ile namı değer Meyan kökü

Yaz ayı erken başlar Çukurova’da. Sıcak mı sıcak, nemli mi nemli. Güneşe bir çıktığınızda her tarafınızdan ter boşanır, serinleyecek yer ararsınız da bulamazsınız. Terler sırtınızdan aşağı inerken ağzınız kurur, şekeriniz düşer, gözünüz kararır. Zordur Adana’nın sıcağı, içinizden '' Allahım bu ne sıcak yarabbim'' dersiniz sonra bir ses duyarsınız '' Aşlamacı geldiii, buz gibi aşlamaaa'' arkasına bir ses daha; iki metalin birbirine çarparak çıkardığı ses sizi oraya doğru çağırır. Zaten susamışsınızdır, içiniz yanar, kelimeler ağzınızdan çıkıverir;

- ''Aşlaman soğuk mu?''

- ''Olmaz olur mu buz gibi. Beğenmezsen para verme''. Zaten susamışım içim yanar, durur muyum.

- ''Bir bardak versene''…


Aşlamacı, geleneksel satıcı kıyafeti ve arkasında taşıdığı büyük metalden yapılmış sarı bakır renkli güğümü, omuzunu aşağı doğru düşürerek bardağı uzatır ve buz gibi aşlama suyunu doldurmaya başlar. Soğuk olduğunu hemen bardağın etrafının buğulandığına bakarak anlarsınız ve şöyle bir yutkunursunuz. Aşlamayı içmeye başladığınızda tadı ilk olarak hafif acımsı gelir ama soğuk aşlama boğazınızdan geçerken şeker gibi tad bırakır. Az da olsa ferahlarsınız ama kesmez sizi bir daha istersiniz. Ağzınızda şeker tadını iyiden iyiye hissedersiniz sonra az da olsa rahatlarsınız vücudunuzun harareti kesilmiştir.

İşte böyledir Adana sıcağı ve aşlama. İçmesen olmaz. Peki de niye aşlama?

Hani içerken şeker gibi bir tad bırakır demiştik ya aslında o meyan kökünde bulunan Glycyrrhizin (glisirizin)’ dir.

İyi de ne işe yarar ki bu diye düşünürsünüz. Biz de açıklayalım;

Meyan kökü doğanın kendi kortikosteroidler’inden biridir. Bunlar böbreküstü bezleri tarafından üretilen ve güçlü steroidal kortizon ilacınınkine çok benzer bir farmokolojik etkiye sahip ilaçlardır. Araştırmacılar meyan kökünde bulunan ve kortizona benzer bir etki yapan aktif maddenin Glycyrrhizinik asit olduğunu onayladılar. Meyan kökündeki Glycyrrhizinik asit bir enzimin faaliyetini engelleyerek iş görüyor. Aksi taktirde  bu enzim sizin kendi doğal hormonunuz olan hidrokortizonu parçalayıp yok eder. Böylece daha fazla hidrokortizonu koruyarak meyan kökü hem kronik yorgunlukta hem de Addison hastalığında görülen hormonal eksiklikleri gidermede yardımcı olur. Meyan kökünün faaliyeti bedende sodyumun tutulmasına ve su dengesine yardımcı olan kortizonun ve diğer hormanların faaliyetine benzer.

Demek ki kronik yorgunluk sendromu olarak bilinen Addison hastalığı Adanalılarda pek görülmüyor ve enerjilerini sürekli yüksek tutmalarının sebebi bu olsa gerek . Sadece bununla da kalmıyor ; Kandaki Sodyum (Na) ve Potasyum ( K) dengesini düzenleyen hormonu uyarıyot yani su ve sodyumu tekrar kana verirken potasyum fazlalığının atılmasını sağlıyor.
 

M.Ö 3. yüz yılda Mısırlılar tarafından kullanılan bu bitki kökleri sonraları Yunanlılar tarafından akciğer ve kronik öksürük tedavisinde, Çin'de ginsengten sonra kullanılan en popüler bitki olarak dalak , ciğer ve böbrek tedavilerinde, Japonya'da ise hepatit tedavisinde kullanılmıştır.
 

Bununla da kalmıyor meyan kökünün faydası, balgam söktürücü, ses kısıklığı, boğaz ağrıları, kabızlık, idrar söktürücü, kronik öksürük, ülser, gastrit ve düşük tansiyon. Bunların hepsini tedavi edici özelliği de var.
 

Adana insanı ne çok şeyden korunuyormuş da biz bilmiyormuşuz. Bölgemizdeki insanların sıcak kanlı olması kadar doğal bir şey olabilir mi.
 

Bilmeniz gereken bazı konular var ki yazmadan geçemeyeceğim. Aşlamayı içmeden önce şu konulara dikkat etmemiz gerekecek;
 

1- Yüksek tansiyon hastası olanlar dikkatli olmalıdır,
2- Kandaki potasyum seviyesi çok düşük ise kullanılmamalıdır,
3- Hamile kadınlar aşlama içmeden önce mutlaka doktora danışmalıdırlar,

 

Peki ya Meyan kökü dediğimiz şey nedir?
MeyankokuYDoğada ve yöremizde de yetişen bu bitkiyi tanıyalım;

Baklagillerden, ırmak kenarlarında, sulak ve nemli yerlerde yabani olarak yetişen bir bitkidir. Boyu 50-150 santim bazen de 200 santimi bulabilir. Çok yıllık bir bitkidir. Yaprakları kanat şeklindedir. Yaprakçıklar eliptik şekilde, kenarları bütün, üstü koyu yeşil, altı grimsi yeşil ve tüylüdür. Çiçekleri; leylaki, açık morumsu leylaki, pembemsi leylaki renkte, kelebek şeklinde, kupa yaprakları boru şeklinde, boğumlarda genellikle altılı başak görünümündedir. Meyveleri, esmerimsi kırmızı renkte, fasulye kapsülü şeklinde, içinde 3-6 adet esmer renkte tohumları bulunur. Kökleri kazık şeklinde, ana kök ve sürgün yan köklerden meydana gelir. Yan kökler sayesinde bitki kısa zamanda çevresine yayılır. Yan kökler bazen metrelerce uzunlukta dışı grimsi esmerler esmerimsi kırmızı arası renktedir. Yetiştirildiği yerler, vatanı Türkiye, Akdeniz ülkeleri, Ukrayna, Rusya, Türkistan olup günümüzde ılıman iklimli olan her yörede yetiştirilebilir. Meyan kökleri söküldükten sonra yıkanır, soyulduktan sonra veya soyulmadan 15-40 cm boylarında doğranarak kurutulur, nemden ve güneş ışınlarından uzakta muhafaza edilir.



Nasıl hazırlanır?
 

Meyan kökü bilinen etkilerinden dolayı çay ve meyan kökü şerbeti olarak tüketilebilir.
 

1. Tarif:  Meyan kökünü akşamdan suyun içinde ılımasını sağlayın. Sabah aç karnına, şerbetini için.
 

2. Tarif: Meyan kökünü toz hale getirin. 1 bardak kaynar suyun içine, 1 tatlı kaşığı meyankökü tozunu atıp, demlendirin. Yudum yudum çay gibi için.
 


Yan etkisi var mıdır?
 

Sağlık için birçok faydası bulunan meyan kökü, bazı yan etkileri dolayısıyla dikkatli tüketilmelidir. Fazla tüketilirse eklemlerde ve yüzde ödem oluşturabilir, yüksek tansiyona sebep olabilir ve vücutta potasyum kaybına yol açabilir. Bu yüzden bu bitkinin fazla tüketilmesi zararlıdır. Ayrıca vücutta sıvı birikmesine ve böbrek rahatsızlığına yol açabilir. Bu şifalı bitkinin faydaları kadar zararları da bulunabilir. Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki her bitkinin fazlası zarardır ve meyan kökünün de aşırı kullanımı zarar verebilir. Ayrıca bazı durumlarda, bazı kişilerin kullanmaması gerekir. Gebelik sırasında ve emziren bayanların kullanmamasını tavsiye ederiz. Anemi yani kansızlık hastalığı bulunanlar ile hipertansiyon yani yüksek tansiyon hastaları kullanmamalıdır. Çocukların da tüketmemesini tavsiye ederiz. Fazla miktarda tüketilirse yüksek tansiyona ya da baş ağrısına sebep olur.




Sayı 21 (Temmuz - Ağustos 2014)

Bu yazı 8264 defa okundu.