Çukurova Kadınlarının Destanı
Çukurova Kadınlarının Destanı
Çukurova Kadını Başarır...
Sarı Ayvadan,
Kırmızı Nardan,
Başarı kadındandır...
Önce yer boştu, engin karanlıkla kaplıydı,
Denizdi Çukurova ve adalar vardı üzerinde,
Toprak taşıdı Seyhan Ceyhan ve Berdan denize
Dik yamaçlı dağ oldu Anavarza,
Ve Ceyhan vazgeçti Erzin'den denize akmaya,
Bırakır gibi sevgiliyi bir dargın, bir barışık,
Burnazı bırakarak kumluk,
Çevirdi yönünü batıya
Birleşti Regma gölünde, Seyhan ve Berdanla,
Sonra ayrıldılar yeniden,
Yok oldu Regma
Ve insan çıktı ortaya
Sonra insanlar görülmeye başladı,
Korkak, ürkek, çıplak, çaresiz
Karaların içlerinde yollarını kaybedip,
Bilinmedik canavarlara yem olmaktansa,
Yalnızca iki yönü olan deniz kenarından
Batıya yürüdüler...
Toroslarda bir mağarada belki de Anavarza'daki
Oldular konuk.
Mağara korudu onları, vahşi hayvanlardan
Soğuktan rüzgardan ve yağmurdan...
Çukurova'ya gelen ilk kadın elini uzattı duvara, açtı parmaklarını,
İs, kırmızı, beyaz kil, tükürük
Püskürttü ağzıyla eline, izi çıktı duvara
Mağaradaki ilk resim kadındandır...
Havalar soğuktu, kaçtılar geyikler batıya
Artlarında kadınlar erkekler ve çocuklar
Sessizce bıraktılar toprakları ıssız...
Yüz bin kez döndü dünya güneşin çevresinde,
Doğudan bir ışık yükseldi,
Peşinde ışığın insanlar
İlk alfabeyi buldu Finikeli bir kadın,
Onunu için ilk harf aleftir
Kadının sağdığı inek
Bir ineğin peşinde,
Zeus kaçırdı Finikeli kızı
Ad vermişti Europa ; Avrupa'ya
Agenor oğlu Kiliks geldi bu kıyılara, kızkardeşi Eueropa'yı aramaya.
Takip ettikleri bir inekti ve durdukları yer Üç Ağızlı mağara.
Yerleştiler Çukurova'ya
Çukurova'ya yerleşim kadındandır...
Kiliks'den bin yıl sonra
İnek gözlü Hera ve diğer kutsallar adına
But yaktı, kurban kesti bir kadın Regina,
İs ve iz bıraktılar mağarada
İlk kadından yüz bin yıl sonra yine bir kadın...
İs ise, toprak toprağa, toz toza karıştı,
İs toprak ve toz kadındandır...
Ve eski bir aşk hikayesi...
İlk yazılı kayıt Hititlerdendir Çukurova'da
Yumuktepe'de bulundu ilk Hitit mührü
Mursilis Çukurova'ya geldiğinde,
Aşık oldu Puduhepa'ya
Tufanbeyli rahibinin kızıdır Puduhepa
Hepatanın hizmetkarı yani,
Akıllıdır, siyaset bilir, bir de erkekleri idare etmesini
Olunca Tavanası III. Mursilis'in,
Vazgeçmişti hizmetkarlıktan, oturuvermişti, kralın yanı başına
Artık fermanlarda kanunlarda kendi adı da okunacaktı.
II. Ramses kızkardeşim diyecekti eski hizmetkara
Çukurova kadınlarının yaman olacağı,
İş bitirici olduğu o günden belliydi.
Ve hesapsız bir isyan
Hani son Hitit beyi Karatepe kralı devrilmişti de,
Fırtına tanrısı yardım etmişte ele geçirmiş hizipçi iktidarı'
Külahıma anlatsın Assativatas olduğunu
Sahte Assativatas'ın yaptığını,
Bin yıl sonra Uzuncaburcun Kraliçesi Ada'da yapmazdı, yapmadı da.
Politikayla kurmuştu Uzuncaburcu
Babasının katiliyle bile iş birliği yaptı gerektiğinde
Günümüz siyasetçisi hafızamız kuvvetli, hiç unutmayız yapılanı derken,
Ada gerektiğinde unuttu, bir kadındı çünkü
Babasının katillerini bir yana koydu
Bayındır hale getirdg yurdunu,
Ada'dan bin yıl önce
Asur bahanesini bulmuştu, yıkım getirdi Hititlere
Bir kadın olsa böyle yapmazdı, ancak hizipçi erkekti ve yaptı
İktidarlar boşluk affetmez, geç öğrenmişti sahte Assativatas
Fırsatı ganimet bilip Asurlular da kapıvermişlerdi Çukurova'yı
Asurlularca yurtlarından kovulmak ne ayıptır ey erkekler,
Ancak ağlamadı genç kızlar, ağlamadı kadınlar,
Teşvik ettiler, dürttüler, tekmelediler erkeklerini
Ölecekleri savaşa sokmadılar, kaçtılar Eğe'ye
Derler ki Aristofanes Lisistrata'sını böyle yazdı.
Hani savaşan, birbirlerini öldüren erkeklere karşı,
Savaşı durdurmak için itmişlerdi ayaklarıyla kadınlar
Yataklarından kocalarını,
Bıkmışlardı, ölen, yaralananan sakatlanan eşlerden,
Kaba şakalardan, savaş yanlılığından ve popüler siyasetten,
Daha da önemlisi babasız büyütülen çocuklardan,
Açlıktan yoksulluktan kimsesizlikten, yalnızlıktan, en önemlisi de tecritten
Çukurovalı güçlü kadınlar Ege'de
Parlak iyon uygarlığını kurdular...
Güçlüler İyonya'ya gittiler, ya güçsüzler ?
Yaşlı ve hastaları olanlar,
Ne yaptılar, nasıl becerdiler yaşamayı ?
Asurluların baskısında kalmıştı bir gurup Çukurova'lı kadın,
Sessizce boyun eğmiş görünürken
Asıl olan ölmemekti sonra da özgürlük
Gönüllerinin bir yanında kalmıştı özgürlük
Bu nedenle Perslerde ' Nabarza' baş eğmez demişlerdi de
Nabarza Anavarza olmuştu
Çukurova kadınlara atfen...
Bin yıl sonra bir siyaset bilimcisi,
İnsan sarrafı,
Altıncı göbekten akrabası İskenderin
Kleopatra geldi Tarsus'a
Atlastan yelkenler, gümüşten kürekler
Afrodit geldi diyen
Tarsuslular koştu limana
Koştu Antonius kucaklarına Kleopatra'nın
Ancak kadersizdi Antonius,
Yenildi Actium'da kaçtı Mısıra
Kadersizliğini bulaştırdırdı kraliçeye
Kleo düşlerken
Hindistanda yeni bir krallık,
On bin asker ve aileleri,
Mısır hazinesi yanlarında
Gitmeyi planlarken Hindistan'a
Gemilerini Petralılar yaktılar.
Gemileri yakılıncaya kadar,
Düşünmedi öldürmeyi kendini
Ölmek kolay yoldu, Antonius'un tercihi
Yakılınca gemiler
Yapacak tek şey kalmıştı, zehirletti kendini Kleo
İnatçılığı, mücadeleyi ve onurunu korumayı
Çukurovadan öğrenmişti Kleo.
Ve isyan....
Bin yıl sonra Romalılara da isyan edecekler,
Erzinin kızları kocalarıyla Roma'ya savaşacaklardı
Baş belası olacaklardı Roma'ya ölümleri pahasına
Onurlarını kurtarmak uğruna
Kırk gün direneceklerdi Roma'ya Sarnıçlı Kentte.
İki bin yıl sonra
Alibekirliler, Kozanoğulları, Ulaşlılar, Tecirliler,
Kısaca Çukurovalılar
Sürülecek olsalarda dört bir yana
Öldürülecek olsalarda
Baş eğmediler Fransıza
Başeğmediler İngilize
Yeni bir ülke kurdular, kendi küllerinden
Ve kadınlar, Çukurovalı kadınlar...
Baş eğmez Çukurova'nın kızları,
Baş eğmez kadınları
Bilirler politikayı
Bilirler kavgayı
Haydi kadınlar verin el ele
Kalp kalbe,
Kafa kafaya
Yönetelim dünyaları
Çukurovanın mayası kadındandır.
'Tüm Çukurova kadınları, birleşin'
İpek Kobaner
Diğer Yazıları
Tüm Yazıları