Domuz Gribi
ÇAĞIMIZINVEBASI:VİRÜSLER
Dünyamız varolduğu günden bugüne pek çok salgın hastalıklar yaşamı, bu salgınlar sonucunda da milyonlarca insan ölmüştür. Veba, tüberküloz, sıtma, çiçek, kızamık, AİDS bu salgın hastalıklardan bazılarıdır. Bu hastalıkların hepsinin etkeni değişik olsa da bunların içinde virus hastalıklarını ayrı olarak değerlendirmek gerekir. Çünkü virüslersürekli olarak mutasyona uğrayarak yani kromozom yapılarındaki bir değişiklikle yeni bir salgına yol açarakmilyonlarca insanın ölmesine yol açıyorlar. 1918 de İspanyol gribi 18 ayda 40 milyondan fazla kişinin,1957 Asya gribi, 70 bin kişinin ölümüne, 1968 Hong Kong gribi 35 bine yakın insanın ölümüne yol açmıştır.
Dünyaçapındabüyüksalgınlarınolmadığıyıllarda her yıl 10.000-20.000 arasındainsaninfluenza'yabağlıhastalıklarnedeniylehayatınıkaybetmektedirvebusayıpandemilerde 100 binin çoküzerineçıkmaktadır. 2005 yılında yaşanılan kuş gribi, 2009 yılında yaşanılan domuz gribi salgınları önceki salgınlar kadar insanları öldürmese de yine toplumlarda büyük panikler yaşanmasına neden olan salgınlar olarak tarihe geçmiştir. Bu yılda domuz gribi salgını şüphesi nedeniyle hastaneler ve aciller hastalarla dolup taştı. Gerçekten bir salgın varmıydı yoksa bu yaşanılanlar her yıl olan bir gribal enfeksiyonmuydu bunu anlamak için konunun uzmanı Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Bedia MutaySuntur ile konuştuk.
H1N1 ya da domuz gribi nedir ?
H1N1 virüsü grip hastalığına yol açan İnfluenzavirus tiplerinden birisidir. Grip, ani başlayan ateş, yaygın kas ağrıları ve halsizlik ile seyreden salgınlar yapabilen oldukça bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır.Bazılarınca gereksiz yere abartıldığı söylenen grip aslında çok eski zamanlardan beri bilinen bir hastalık tablosudur. Ancakinfluenza virüslerinin bu hastalığın nedeni olduğu 1930’lu yıllarda saptanabilmiştir.
Neden domuz gribi deniyor ?
H1N1 virüs alt tipi domuzlardan izole edildiği için swineflu ( domuz gribi ) diye adlandırılıyor. Hatırlarsanız 2005 yılında da kuş gribi ile tanışmıştık; çünkü H5N1’de kuşlardan izole edilmişti.
Virüsler her yıl neden değişim gösteriyor? Bu virüslerin genetik yapısından mı yoksa çevresel faktörlerin mutasyon gücünü artırmasından mı kaynaklanıyor ?
Evet, grip virüsünün en önemli özelliği ya da gizemi sürekli bir yapısal değişim göstermesi. Virüs çoğalırken yapısında noktasal mutasyonlar dediğimiz genetik hatalar ortaya çıkar, buna küçük yapısal değişimler de diyebiliriz.Bağışıklık sistemimiz yapısı değişen virüsü tanıyamadığı için bizi koruyamaz. Bu durum 2-3 yılda bir mevsimsel grip salgınlarına neden olur. Bundan daha önemlisi,yapısında daha köklü/ büyük değişimler ile yeni bir virusalttipi oluşabilir ki bu 10-40 yılda bir ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkileyen salgınlardan sorumludur. 2009 yılında yaşadığımız salgın böyledir. 20. yüzyılda üç büyük salgın yaşanmıştır; 1918 de İspanyol gribi,1957 Asya gribi, 1968 Hong Kong gribi.
Grip virüsündeki bu köklü değişim nasıl oluyor ?
Virüsün sürekli yapısal değişim gizeminde aslında göçmen kuşların önemli rolü var. Büyük salgınlardan sorumlu olan İnfluenza A virüsünün doğal kaynağı yani rezervuarı göçmen su kuşlarıdır, bütün alttipler su kuşlarında bulunur. Göçmen kuşların mevsimsel olarak farklı coğrafi bölgelere ya da kıtalara göçü ile virüs yayılır. Göç sırasında değişik bölgelerden gelip yol alan bu kanatlıların sindirim sisteminde bulunan virüsler onların dışkıları ile atılır ve civarındaki kümes hayvanlarını bazen de domuzları enfekte eder. Domuzlar hem kanatlılardan hem de insanlardan bulaşan virüsler ile enfekte olabilme özelliği taşıdığından türler arası bulaş için kilit rol oynar. İki farklı virusalttipi domuz hücresinde çoğalırken yeni hibridvirüsoluşur. Yeni virüs tiplerinin ve 20.yüzyıldaki büyük grip salgınlarının insan, domuz ve ördek gibi kümes hayvanlarının içiçe yaşadığı uzak doğu ülkelerinden ortaya çıkması böyle açıklanmaktadır.A/H1N1 olarak adlandırılan virüs; insan, domuz ve kuş gribi mikroplarının karışımından oluşuyor.
Grip insana nasıl bulaşıyor?
Domuz gribi insandan insana bulaşabiliyor. Virüse karşı insanın doğal bağışıklığı bulunmuyor.
Sanıldığının aksine direk domuzdan geçen bir durum sözkonusu değil, solunum yoluyla insandan insana bulaşıyor. Hastalığın en belirgin özelliği hızla yayılması. Virüsler çevredeki eşyalara da bulaştıkları için o eşyalarla temas eden insanlara da virüs bulaşıyor.
Bu yıl diğer yıllardan farklı olarak bir salgın oldu mu?
Aslında beklenmedik bir durum yoktu. Virüsün yapısal değişim özelliği nedeniyle her yıl kuzey yarımkürede Ekim-Mart; güney yarımkürede Mayıs-Eylül ayları grip sezonudur. Bu bilinen bir durumdur. Bu yıl ülkemizde Aralık ayında başlayıp yaklaşık iki ay kadar devam eden salgın da beklenen mevsimsel bir grip salgınıydı.Gribe bağlı ölümler yaşanınca hastalık medyada da yer aldı. Salgınlar iyi yönetilemez ise bazen toplumda panik durumu oluşmasına neden olabiliyor.
Grip ölümcül olabilen,korkulması gereken bir hastalık mı ?
Grip olan kişi genellikle 3-5 gün içinde düzelir ancak zatürre veya ensafalit geliştiğinde gerçekten ölümcül seyredebiliyor. Kaybedilen hastaların hemen hepsinde grip tablosunu ağırlaştıracak; zatürre ya da ensefalitile seyretmesine yol açacak gebelik, diabet, böbrek yetmezliği,kalp yetmezliği, astım, obezite gibi eşlikeden hastalıkları vardı. Ayrıca hastalığın ağır veya ölümcül seyretmesine neden olan durum virütikenfeksiyonun komplikasyonlarıdır.
Bu salgınlar koruyucu sağlık hizmetlerinin eksikliğinden kaynaklanan bir durum olabilir mi ?
Riskli grup için aşılanma çok önemli. Sağlık Bakanlığı reçete edilmesi durumunda 65 yaş üstü kişilere, sağlık çalışanlarına ve kronik hastalığı olan riskli gruplara grip aşısını ödüyor. Bu bir anlamda aşı için teşvik edici ama aşılanma oranları oldukça düşük. Ülkemizde çocuklarda olduğu gibi erişkinler için zorunlu bir aşı şeması yok. Belki aile hekimleri riskli grup dediğimiz diabet, böbrek yetmezliği, astım vb hastalığıolanlar için aşı konusunda daha motive edici olabilir.
Grip aşısı hakkında ne dersiniz ? Vatandaş aşı yaptırsın mı ?Koruyuculuğu var mı ?
Evet, insanların aşı konusunda kafaları hep karışık. Aşı yaptırdığında grip olduğunu iddia edenler var, aşı içeriğinin otizm gibi çeşitli hastalıklara yol açabildiğini söyleyenler var. Bütün aşı karşıtı iddiaları burada irdelemek zor ama aşı içeriğinin hem çocuklarhem de erişkinler için güvenliolduğunun bilinmesi önemli. Virüsün yapısal değişim özelliği nedeniyle koruyucu olabilmesi için aşının her yıl yapılması gerekiyor.Sanayileşmiş ülkelerde gribe halk sağlığı sorunu olmasının yanında ekonomik bir sorun olarak da bakılıyor çünkü grip salgınları ciddi iş gücü kaybı olarak görülüyor. Aşılanma aynı zamanda bu iş gücü kaybınıda önlemesi açısından önemseniyor.
Tedavisi var mı?
Direkt virüse etkili bir ilaç yok. Salgınlarda, çok şiddetli hastalık durumlarında veya risk altında olanlara bazı antivirüs ilaçları (Tamiflu ve Relenza) verilebilir. Bu ilaçlar hastanın rahatlamasına ve hastalığın etkisinin kırılmasına yarıyor. Ne kadar erken tedbir alınırsa o kadar iyi sonuç gösteriyor.
Hastalık durumunda ne önerirsiniz ?
Eğer yukarıda bahsedilen risk grubunda değilseniz, sıvı alımının artırılması, ateş için ateş düşürücü kullanılması ve istirahat edilmesi yeterlidir, ayrıca antiviral ilaç alımına gerek yoktur. Ancak ateş dördüncü veya beşinci gün halen devam ediyor ya da nefes almada zorluk var ise bu zatürre belirtisi olabileceğinden doktora başvurmakta fayda var. Bunun yanında halk sağlığı açısından kalabalık ortamlardan uzak durulması, uygun el hijyeninin sağlanması bulaş zincirinin kırılması için önemlidir.
Korunma yolları neler?
Hastalığa yakalanmış insanlarla direkt temastan kaçının. Ellerinizi özellikle öksürdükten ve hapşırdıktan sonra sabun ve bol su ile yıkayın. Eğer size virüs bulaştıysa evden çıkmayın ve diğer insanlarla temastan kaçının. Hastalığın daha fazla yayılmasını engellemek için elinizi gözünüze, burnunuza ve ağzınıza temas ettirmeyin. Mutlaka istirahat edin.
Ali İhsan Ökten
Diğer Yazıları
Tüm Yazıları