DÜNYANIN İLK ORGAN NAKLİ ADANA'DA YAPILDI... 2500 YIL ÖNCE....
Tarihi kesin olarak belli değil ama, en azından Ortaçağın karanlık döneminden çok önce, Hygeia denilen bir kentte, Cosmo ve Damian isimli iki hekimin ilk organ naklini yaptıkları nakledilmektedir..
Günümüzde başta Barcelona Katedrali olmak üzere bir çok hiristiyan freskinde, bir zencinin ayağını bir beyaza takmak suretiyle yapılan organ naklinin betimlemesine rastlamaktayız. Bu betimlemelerin hepsinde aziz oldukları başlarının üzerine çizilmiş halelerden anlaşılan 2 doktor, yani Cosmo ve Damian görülür.
Bu nakil başarılı olmuş mudur bilemiyorum, ama betimlemeler siyah adamın öldüğünü, beyazın ise yaşadığını anlatmaktadır bizlere...
En az 15 freskte rastladığım bu görüntüye sadece bir efsanedir deyip geçmek mi lazım. Yoksa en azından dönemin tıp düşüncesinin geldiği yeri gösteren bir felsefik kalıntı olarak mı değerlendirmeli. Demem odur ki, bu nakil yapılmamış olsa bile, sanat ürünlerine kadar yansıdığına göre, düşünülmüş olduğu kesindir. Düşünülmüş olması bile dönemin tıbbının ne kadar ileride olduğuna bir kanıt olmalı bence.
NİYE YEMİN HİPOKRAT ADINA?
Şimdi de Cosmo ve Damian'ın hangi dönemde yaşadıklarını ve ilk organ naklini yaptıkları söylenen şu Hygeia denilen kentin neresi olduğu konusunu sorgulayalım isterseniz. Hygeia denilince yolumuz 2500 yıl öncesine kadar gidecektir. Çünkü bildiğimiz kadarıyla Hygeia, doktorların adına yemin ettikleri önemli hekim Hipokrat'ın annesinin ismidir. Konuyu iyi anlayabilmek için; burada doktorların niçin başka birinin değil de, Hipokrat adına yemin ettiklerini de irdelememiz gerekebilir.
Hipokrat ilk hekim midir? İnsanlık tarihinin yüzbinlerce yıl geriye gittiği bir dünyada ilk hekimin 2500 yıl önce yaşamış biri olması elbette ki akıl dışıdır. Ancak o, hastalarını kaydettiği, bu kayıtlara dayanarak tecrübelerini çıraklarına aktardığı bilinen ilk hekimdir. Yani ilk tıp okulunu kurmuştur. Tıbbı bir öğreti haline getirmek için de, hastalarını topladığı ve gözlediği ( Dedesinin ismine izafeten adına Eskülapyon dediği) mekanlar oluşturmuştur. Dikkat ederseniz bu oluşumlar aslında birer hastanedir. Dolayısıyla modern anlamda ilk hastanelerin kuruluşu da Hipokrat'a atfedilir.
Kısacası tıbbı bir gözlem ve deney davranışı haline getirdiği, ayrıca bilgiyi bir sonrakilere aktarmak üzere kayıt tutmayı öngördüğü, en son olarak bu yaptıklarının bir davranış biçimi haline gelmesi için hastane örgütünü kurduğu için, Hipokrat bilimsel tıbbın babası sayılıp, adına yemin edilmektedir.
HYGEA DENİLEN KENT NERESİ?
Bu yazdıklarımın konumuzla ilgisi ise başka bir tarihi bilgi ile alakalıdır. Bu bilgiye göre Hipokrat'ın kurmuş olduğu ilk hastanelerden biri, günümüzde Adana'nın bir ilçesi olan Yumurtalık'ta bulunmaktadır.
Yine o tarihi bilgilere göre Yumurtalık'ın ilk isminin Hygeia, yani Hipokrat'ın annesinin ismi olduğunu da öğreniyoruz. Hygeia zamanla Aegeia'ya, o da Ayas'a değişmiş, Cumhuriyet döneminde ise Ayas, Yumurtalık olarak değiştirilmiş.
Yumurtalık'ta bulunan antik paraların bazılarının üstünde Hygeia'nın resmi ile birlikte, sağlık tanrısı kabul edilen Eskülap'ın amblemi olan yılan desenin de bulunması, bu bilgileri destekleyen bulgular sayılmaktadır.
İLK ORGAN NAKLİ YUMURTALIKTA YAPILDI
Gelelim başlangıçtaki konumuza... Cosmo ve Damian ilk organ naklini Hygeia denilen bir kentte yaptığına göre, tarih içinde başka bir Hygeia kenti daha var olmamışsa eğer, ilk organ nakli de; ilk hastanelerden birinin kurulmuş olduğu bilimsel bulgularla kanıtlanmış olan Yumurtalık'ta yapılmıştır.
Kanımca Cosmo ve Damian antik dönemin hekimlerindendir, belki de Hipokrat'ın bilimsel soyunun devamından gelmektedir. Ancak Roma İmparatoru Costantin hristiyanlığı kabul ettiğinde, siyaset gereği, eski pagan dininin ögelerini hristiyanlaştırarak aziz ilan etmiş, böylece yeni dinin daha rahat kabul edilmesini sağlamıştır. Bu sırada antik dönemin saygın hekimleri de Cosmo ve Damian adıyla hristiyan azizler haline getirilmiştir.
Dünyanın bilinen en eski tıp kitabının bölgemizde yazılmış olması da, Adana'da bir tıp kültünün olduğu kanaatini güçlendiren bir bilimsel gerçektir. Lokman Hekim Efsanesi'nin bölgemiz için anlatılması ise, öykünün islamlaşarak sürmesinden başka bir şey değil bence.
Özetlersek... Günümüzde bile Çukurova'nın bir tıp merkezi olması; Hipokratla başlayıp, Dioskorides, Cosmo ve Damian'la devam edip, Lokman Hekim'le efsaneleşen bir geleneğin devamı sayılabilir.
Bu geleneği sürdüren Adanalı hekimlere selam olsun...
Haluk Uygur
Diğer Yazıları
Tüm Yazıları