Edison Cennette Nur İçinde Mi Yatsın Yoksa Cehennemin Ateşinde Mi Kavrulsun? Ya Tesla?

tesla111

Bir çok ailede rastlanmıştır. Benim de küçüklüğümde, elektrikler kesilip yeniden geldiğinde büyükannem; “Nur içinde yatsın şu Edison, o olmasaydı karanlıklar içinde oturacaktık” diye dua ederdi. Bizler de ona canı gönülden katılırdık. Ama o günlerde ismi hiç duyulmayan, günümüzde de sadece ilgili çevrelerde bahsi geçen Nikola Tesla isimli bir mucit daha var ki; onu tanıyınca Edison’un “nur içinde yatmayı” bırakın, ateş içinde kavrulmasını istiyorsunuz. Düşüncelerde böylesine acımasız bir geri dönüşü sağlayan bu Tesla kim, ne yapmış merak ediyorsanız eğer, buyurun hep beraber Alice Harikalar Dünyası’na yoksa Tesla Harikalar Dünyası mı demeliyim? yolculuk yapıverelim.

 

Radyonun, Cep Telofonunun, MR Cihazının, Hidroelektrik  Santralinin, Uzaktan Kumanda Yöntemlerinin Mucidi

 

Tesla’nın bizleri Edison’a beddua okutacak düzeye getiren elektrikle ilgili buluşları asıl konumuz ama bu konuda araştırma yaparken görülmektedir ki, bugün kullandığımız birçok teknoloji Tesla tarafından bulunmuş; maalesef başkaları tarafından suiistimal edilmiştir. Örneğin herkes tarafından bir Markoni icadı olduğu sanılan Radyo, Amerikan Patentler Enstitüsü’nün de çok sonradan kabul ettiği gibi, tamamen bir Tesla icadıdır. Üstelik o; ses dalgalarının bir yerden diğer yere, kablosuz nakli demek olan radyoyu icat ederken; sesi sadece merkezden çevreye değil, her yerden, başka her yere nakledebilecek bir sistem oluşturmuştur.

 

Yani bugünkü cep telefonlarını o icat etmiştir. Ancak sadece sesi değil görüntüyü de nakletmek üzere hazırlığını yaparken (televizyon), patentlerinden bir kısmını çalan Marconi, sesi Atlantik’in bir tarafından öbür tarafına naklettiğini açıklayıp (radyo) hisse senetlerini tavana çıkarınca, Tesla’yı destekleyen şirket, onun geç kaldığını düşünerek para yardımını kesmiştir. Hâlbuki Tesla zaten Markoni’den önce sesin merkezden naklini sağlayabiliyor, ancak herkesin birbiriyle kablosuz konuşabileceği bir sistemi ortaya koymak için bekletiyordu.

 

Nikola Tesla’nın Yaşamı
Ben Tesla’yı ilk kez Belgrad’a yolculuk ettiğimde tanıdım. O yıllarda Belgrad Uluslararası Havaalanı’nın ismi Tesla Havaalanı olarak değiştirilmişti. Arkadaşım Branislav Brkiç’e sorduğumda anlatmaya başladı ve arkasından Belgrad’daki müzesine götürdü. Böylece benim Tesla yolculuğum da başlamış oldu. Bu vesileyle Edison’u da yakından tanımış oldum.

tesla222


Annesi hiç okumamış olmasına rağmen, mutfak işlerini kolaylaştırmak adına birçok eşya icat etmesiyle tanınırdı.


Tesla; 9 Temmuz 1856 tarihinde bugün Hırvatistan sınırlarında kalan, Smiljan kasabasında doğmuştur. Sırp asıllıdır. Babası köyün Ortodoks rahibiyken, annesi hiç okumamış olmasına rağmen, mutfak işlerini kolaylaştırmak adına birçok eşya icat etmesiyle tanınan biridir. Bir çok özelliğini annesinden aldığını zannettiğim Tesla; daha küçüklüğünden beri herkesten farklı görünen, biraz şizofrenik kabul edilen, yalnız ve içine kapanık biridir. Bu yüzden fizik ve mühendislik okullarına gitse bile bitirmemiştir. Ancak bugün fizik dünyası hiç tartışmadan onu “Elektriğin Dâhisi” olarak görmektedir.

 

Gelelim Edison’a
Konu uzun... Tesla’ya yapılan haksızlıklar da gırla... Ancak Tesla’nın MR cihazından, uzaktan kumandaya, hatta radara kadar yaptığı buluşların kamuoyuna bu kadar geç intikal etmesinin nedeni, sadece patent hırsızlığıyla açıklanamaz. Başka şeyler de olmalı. İşte burada devreye para kazanma hırsının örgütlü ifadesi Kapitalizm ve onunla birlikte Edison devreye girmekte...


Edison’un doğru akım metodu ile neredeyse her eve bir trafo gerekiyordu...


Edison gerçekten bildiğimiz o klasik ampulü bulmuştur. Biliyorsunuz ampul elektrik enerjisi vasıtasıyla içindeki ince tellerin ısınıp, akkor haline gelmesi sonucu ışık veren bir teknoloji. Yani ışık vermesi için elektrik akımının ampule kadar gelmesi lazım. Tabiî ki bunun için elektrik akımının iletileceği bir kabloya ihtiyaç var. Edison ampulü bulmuş ama kablodan elektrik akımını bugün “Doğru akım” denilen bir yöntemle aktarmasını biliyor. Ancak elektriği doğru akımla aktarmanın önemli zorlukları var. Hatta tüm şehre elektrik vermeyi sağlayan bir şebekeyi doğru akımla kurmak mümkün değil! Çünkü elektrik kablosunun direnci ampulü yakabilecek güçte elektriğin uzaklara nakline izin vermiyor. Bu yüzden araya sık sık yükseltici (günümüzde trafo denilen şey) koymak gerekiyor. Neredeyse her ev için bir trafo... Evde kurduğun doğru akımla sadece bir ampul yakabiliyorsun. Yani pil yöntemiyle elde edilen aydınlatmaya benzer bir ışık Edison’un sağladığı. Tabiî ki böyle bir aydınlatma yöntemiyle, sen istediğin kadar ampulü bulmuş ol, kentler nura boğulamaz.

 

Tesla İle Edison Buluşuyor
İşte bu sırada Edison’un yardımcılarından biri, Avrupa’da Tesla ile karşılaşıyor. Tesla daha o zamanlar, günümüzde “Alternatif Akım” denilen sistemi bulmuş. Elektriği kablolarla istediği uzaklığa taşıyabiliyor, çok sayıda ampulü yakabiliyor, daha ötesi enerjiyi kablosuz iletmenin yolları peşinde. İşte Tesla’yı yakan da bu son çalışmaları... Oraya da geleceğiz. Tesla, ünlü Amerikan Sistemi(!) ile kandırılıp, paralar vaat edilerek, Amerika’ya, Edison şirketlerinde çalışmak üzere getiriliyor (1882). Böylece Edison’un çıkmazı çözülüyor ve gelsin paralar.

 

tesla444

Gelsin Paralar
Gelsin paralar... Tabiî ki bu Edison için geçerli bir söz. Edison, Tesla’nın buluşu üzerine yatıp, çok para kazanmasına rağmen Tesla’ya vaat ettiği parayı vermediği gibi, dalga da geçiyor;


“Biz sana gel Amerikan sistemini tanı dedik. Ama sen hâlâ bu sistemi tanımamışsın!”
Ve iki mucit arasında uzayıp giden tartışmalar böylece başlıyor. Edison Tesla’yı bitirmek ve unutturmak için, paranın da gücünü kullanarak büyük kampanyalar düzenliyor. İçine kapanık ve agresif olması yüzünden ve tabiî ki parasızlıktan, Tesla bu kampanyalara göğüs geremiyor.
Ancak Tesla’nın bir köşeye atılmasının asıl nedeni bu değil.

 

Edison’la yolları ayrılınca Westinghause şirketiyle anlaşarak, Tesla Bobin denilen teknolojiyi geliştirdi.

 

Halka Bedava Enerji
Takdir edersiniz ki enerjinin kablo üzerinden nakledilmesi, aynı zamanda kontrol altında tutulup, kullanandan ücret talep edilebilmesini de sağlıyor. Hâlbuki yukarıda da belirttiğimiz gibi Tesla, enerjiyi kablosuz iletmenin yolunu daha 19. yüzyılda bulmuştu. Edison’la yolları ayrılınca Westinghause şirketiyle anlaşarak, Tesla Bobin denilen teknolojiyi geliştirdi. Colarado Spring’de inşa ettiği 35 metre yükseklikteki santralden, kablosuz surette yaydığı enerjiyle, tam 25 mil uzaklıktaki birçok ampulü yakmayı başardı. Tabiî  ki bu sistemin devreye girmesiyle, enerji dağıtımından para kazanmayı planlayan şirketler ile Edison karşı taarruza geçti. Bunun tehlikeli bir yöntem olduğu şeklinde şiddetli propagandalar yaptılar.


Elektrikli Sandalyenin İcadı
Onlara göre kablosuz yayılan enerji, insanları öldürebilecek bir şeydi. Edison elektriğin öldürücü bir şey olduğunu göstermek için, bizzat “Elektrikli Sandalye” yi icat ederek bölge hapishanesine hediye etti. Böylece elektrikli sandalye ile idam geleneği de başlamış oldu.


Tesla enerjinin ehlileştirilebilen bir şey olduğunu savunmak için, kablosuz ilettiği elektrikle, elinde tutarak yaktığı bir ampulle fotoğraf çektirdi.


Tesla ise enerjinin ehlileştirilebilen bir şey olduğunu savunmak için, kablosuz ilettiği elektrikle, elinde tutarak yaktığı bir ampulle fotoğraf çektirdi. Tesla’nın ayrıca elektrik kıvılcımları içinde sakin sakin otururken çekilmiş fotoğrafları bulunmaktadır. Ormanlar Yaktı, Gemiler Havalandırdı, Depremler Yarattı Tesla aslında kablosuz enerji iletme sistemi üzerinde çalışırken tüm dalgaların kablosuz iletilebileceğini de göstermiştir. Yani günümüzde kablosuz kullandığımız her iletim onun buluşudur. O sıralar, Sibirya’da çıkan büyük bir orman yangınını uzaktan kumanda ile Tesla’nın çıkarttığı, kaybolan bir Fransız gemisinin rotasını onun değiştirdiğini söyleyenler oldu. Hatta suni depremler yaratabilen bir icadının da olduğu konuşuldu.tesla333


Ancak bunun, karşıtları tarafından yürütülen kampanyanın bir propaganda aracı mı, yoksa gerçek mi olduğu bir türlü anlaşılamadı. Tam bu sırada bilinmeyen bir nedenle çıkan ve laboratuarından kaynaklanan bir yangınla yerleşim yerleri zarar görünce Tesla; 1943 yılında 87  yaşında bir otel odasında ölene kadar unutulmuştur. Öldüğünde sadece Yugoslavya Devleti’nden aldığı küçük emekli maaşı ve çok sevdiği güvercinlerinden başka bir şeyi yoktur. Öldüğünün hemen ertesi günü, Amerikan Gizli Servisi’nden gelen ajanların, otel odasını basıp, Tesla’nın kasada bulunan tüm notlarına el koyduğu söylenir.


İki Büyük Ödül ve Tesla
1915 yılında Nobel Fizik Ödülü Edison ile birlikte Tesla’ya verilmek istenir. Ancak Tesla, Edison’a ödülün verilmesinde rol oynadığı açıklanan buluşun kendine ait olduğunu savunarak ödülü reddeder. Ama daha sonraları Edison Vakfı’nın geleneksel olarak verilen ödülünü, kendisine yapılanlar için bir özeleştiri olarak görüp kabul eder.


Tesla Bir Peygamber mi?
Söylenene göre Tesla icatlarını deneyerek değil, sadece düşünerek yaparmış. Bu yüzden bazı kesimler ona vahiy geldiği düşüncesine saplanarak, peygamber olduğunu bile düşünmüşler. Deprem yapabilmesi söylentileri, Sibirya’daki bir ormanı bile uzaktan yakabildiği iddiaları da bu inanıştakilerin savunma noktası olmuş. Bugün bile onu kutsal sayan tarikatlar bulunmaktadır.




Sayı 9 (Temmuz - Ağustos 2012)

Bu yazı 6136 defa okundu.