Efsanelerin İçindeki Antik Kentlerimiz - I / Ölümsüzlük Şehri; Misis

Yumurtalık'tan Toroslara kadar uzanan bölgede karış karış dolaşmış, çiçekleri incelemişti. Dışarıdan bakıldığında tırnak kadar görünen ufacık şeyleri yakından incelediğinde, o evreni görüyor, doğadaki matematiksel düzeni hissediyordu.

Tahmin edilen o ki Lokman isimli bu genç, yüz yıllardan beri şimdiki ismi Yumurtalık olan Aegea'daki tıp okulunda eğitim almıştı. Ve orada adı bir efsane gibi dolaşan Dioskorides'in kitabını okumuştu. Kitap; Klikya denilen memlekette yetişen çiçeklerden ve onların bazı hastalıklarda gösterdikleri iyileştirme özelliklerinden bahsediyordu.


Aegea (Ayas-Yumurtalık) Antik Kenti

 

Lokman okuldaki hocalarından icazet almadan önce bile, çiçekleri incelemeyi kafaya koymuştu. Onların dilini öğrenecek ve çiçekleri kullanarak yeni yeni tedavi yöntemleri geliştirecekti.

İşte bu yüzden hasta bakmak dışındaki vakitlerini çiçekleri inceleyerek geçirdi. Ve Ceyhan Nehri'nin taşıdığı bereket nedeniyle bir çiçek tarlası haline gelmiş Misis'i kendine mesken tuttu.

Misis'i Kuran Kahraman ile Çiçeklerin Dilini Bilen Hekim

Misis ki; Anatolia ile Grek ülkesinin Truva'daki savaşında ülkesini kahramanca savunmuş olan Mapsos tarafından kurulmuş, bir kahramanlar şehriydi. Efsane böyle diyor en azından…Yani tarihi çok, ama çooook eskilere kadar giderdi. Sadece eski olmakla kalmamış, yol üstündeki bir şehir kent olarak bölgenin merkezi olmuştu. Bu yüzden başta hastaneler olmak üzere, kervansaraylar, tiyatrolar, o dönemin sanayisi sayılabilecek büyüklükte değirmenler bulunmaktaydı Misis'te... Ama Lokman için önemli olan hastaneler tabi ki...


Misis Antik Kenti

 

Lokman'ın uzun saatler çiçeklerle uğraşıp, haklarında edindiği bilgileri bir kenara not ederken, bazen kendinden geçerek sesli düşündüğü söylenir. Bu yüzden onu uzaktan gözleyen halkın yarattığı fısıltı gazetesiyle adı “Çiçeklerle konuşan hekim”e çıkmış. Çiçeklerin dilinden anlayan Lokman demeye başlamışlar ona…

Ölüme Çare

Tabi ki böylesine titiz bir çalışma sonuç verecek... Lokman Dioskorides'den öğrendiklerinin üzerine çiçeklerden yaptığı yeni yeni ilaçlar üretmiş. Bunu da hastalara uygulamaya başlamış. Öyle ki bu yeni tedaviler sonucu, eskiden ölen hastalar iyileşmeye başlamış. Bunu gözleyen halk ise sağda ve solda, çiçeklerin kendileriyle konuşan Lokman'a , ölümsüzlüğün çaresini verdiğini anlatmaya başlamış. Böylece daha önce çiçeklerle konuşan hekim diye adı çıkan kahramanımız, bu kez de ölüme çare bulan kişi olarak anılmaya başlamış. Halbuki onun bulduğu ömrün sonsuza kadar devam ettirilmesi değil, daha önce insanları öldürebilen bir hastalığın yenilmesiymiş.

Gerçekten Efsaneye

Tabi ki efsaneleşen bu öykü, zamanla yeni efsanelere konu olmuş. Daha sonraki yıllarda, efsaneyi duyan şüpheci kişiler, anlatana, “Madem ölümsüzlüğün çaresini buldu, niye hala insanlar ölüyor?” diye sorunca, “O Misis Köprüsü var ya o...Hani binlerce yıllık, işte onun üzerinde ölümün çaresini yazdığı kağıtlarla uğraşırken, Cebrail Aleyselam'ın yarattığı bir rüzgarla herşey havalanmış, Ceyhan Nehri'ne düşmüş. Tabi ki kağıtlar da...” diye bir cevap almışlar. Gerçeğin ta kendisinden çıkan öykü böylece dilden dile yayılan bir efsaneye dönmüş.

Efsanenin günümüze kadar geldiğini biliyoruz. Ama Maalesef 2012 yılına kadar hiç kimse efsanenin ardındaki gerçekleri dile getirmeye çalışmamış. Zor işmiş çünkü. Truva Savaşı'ndaki kahramanlıklar kadar olmazsa bile, bu zor işe soyunabilecek yeni bir Mapsos'a ihtiyaç varmış.

Hatırlarsınız... Mapsos Misis'in ilk kurucusu olan kahraman...Ama Misis deprem fay hattı üzerinde...Dolayısıyla bir çok kez yıkılıp, yıkılıp yeniden kurulmuş. Her kurulduğunda da bugün bir kısmının ismini bilmediğimiz, yeni kahramanlar üretmiş.

İşte 1998 depreminden sonra yerle bir olan dünya tarihinde önemli bu kenti yeniden ayağa kaldıracak bir kahramana ihtiyaç bundandır. Adana kamuoyu o talihsiz yıldan beri yeni bir Mapsos aramaktadır.


Şimdiki Misis

 

Yeni Bir Kurucu

2012 yılında birdenbire; Misis'i yeni bir hayata taşıyacak, bir anlamda yeniden kuracak kahraman olarak biz Adanalılar; Yüreğir'den birilerini görüverdik. Yıllarını sanatla iç içe yaşamış bir arkeolog, bir proje ile ortaya çıkıverdi. Zülfü Çelik...

Zülfü Çelik; Misis'in yeniden hayata dönebileceğine, başta belediye başkanı Mahmut Çelikcan olmak üzere, tüm Adana'yı inandırdı… Kararlılıkla İtalya Roma Enstitüsü'nden Prof. Dr. Anna Lucia D'agata ve Pisa Üniversitesi'nden Prof. Dr. Giovanni Salmeri ile işbirliği yaparak sadece günümüzü değil, Misis'in 9000 yıllık geçmişini yeniden yaşama döndürmek için harekete geçtiler... Bir taraftan kazıların yapıldığı, diğer taraftan antik kentin üzerine kurulmuş yerleşim sakinlerinin haklarının korunarak (korunmasından öte önemli istihdam olanakları sağlanarak) geleceğin oluşturulduğu bir proje hazırladılar. Projeyi hazırlamakla kalmayıp, kazıların hızlı gitmesi için maddi ve manevi tüm desteği yarattılar. Bunun için STK ları devreye sokup, fuarlara gittiler. Ödüller aldılar. 24 Eylül 2012 tarihinde ilk kazma vuruldu. Amaç ölümsüzlüğün çaresinin bulunduğu yer olarak efsane edilen Misis'i ölümsüz kılmaktı.


Misis Kazı Alanı

 

Adana, Zülfü Çelik'in tetiklemesiyle, Lokman Hekim'in ulaşamadığı ölümsüzlüğe ulaşabilmenin peşine düşmüştü anlaşılan.?

Yazı ve Fotoğraflar; S. Haluk Uygur- Mehmet Dilci


Bugüne Kadar Yapılan Kazılardan Bilgiler

2012’ den günümüze kadar 1100 m2 alan kazılmış ve ortaya çıkartılmıştır. Farklı dönemlere ait buluntularla Misis’in oldukça önemli bir kent olduğu net bir şekilde anlaşılmıştır. A açmasında M.S. 7.- 9. yy a ait erken İslami dönem kale kalıntıları ile birlikte yine aynı döneme ait bir cami olduğuna inandığımız bulgular söz konusudur. O dönemde Misis’in adı Al-Masisa olup, Ceyhan Ovası’nın tüm kontrolü buradan yapılmaktaydı. Ardından Bizans ve öncesi döneme ait bazilika ve su sarnıcı bulunmuştur. Yine kazılar ışığında en büyük antik abide ise yağmalanan ve sonraki dönemlerde kullanılmış olan Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait çok büyük bir bina bulunmuştur. Kazı heyetine göre söz konusu yer bir tapınaktır. Çünkü bu alanda çok sayıda heykelcik ele geçirilmiştir. B açmasında ise yine birden fazla döneme ait savunma binası kalıntılarına rastlandı. Erken İslami Dönem (7.-9. yy) ve Geç Antik Dönem’e ait sur ve savunma duvarları ortaya çıkartıldı (4.-5. yy). Roma İmparatorluk dönemine ait surlar üzerinde sıralı platformlar yer almakta ve bu platformlar yerleşim bölgesini ayırmaktadır. M.Ö. 1.-2. yy a ait yüksek kalitede çanak çömlekler bulunan iki odalı bir bina da bulunmuştur

En ilginç buluntulardan biri, büyük bir vazo içerisinde bir sığıra ait uzun kemiklere rastlanması arkeoloji dünyası açısından oldukça önemlidir. Yine bu alanda tandır ve sarnıca ulaşılmıştır. Heybetli oranlardaki hayvan kemiklerinin bulunması Neo-Hitit Dönemi’nde de Misis’in çok önemli olduğunun tüm sinyallerini vermektedir.


Misis Antik Değirmen

 


Misis Kazasından Beklentiler

Dünya kültürel mirasına kazandırılması yönüyle kültürel boyutu, vatandaşların sosyal yaşama kazandırılması yönüyle sosyal boyutu, Çukurova turizmine yeni bir odak kazandırılması yönü ile turizm ve kültür boyutu, tarım-köy mantığıyla ekonomik girdilerin sağlanması yönüyle ekonomik boyutu olan ve özel olduğuna inandığımız bir projedir.

Bu doğrultuda “Ölümsüzlük Şehri Misis” Projesi kapsamında Üniversite ile yaptığımız işbirliği protokolü oldukça önemlidir. Aynı zamanda Yüreğir Belediyesi tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın oluşturulacağı yerleşim alanına yakın bölgelerde ücretsiz mesleki kurslar açılacaktır. Meslek edinme merkezleri bölgede var olan ve açılacak olan fabrikalara tarım-hayvancılık ve turistik faaliyetlere uygun mesleki eğitimler(fidan yetiştiriciliği, arıcılık, konserve ve salça üretimi, turistik alanlarda çalışacak vatandaşlar için diksiyon, garsonluk, resepsiyonistlik vb. mesleki eğitim kursları, tarım il müdürlüğü işbirliğiyle tarım ve hayvancılık kursları) verecektir.

Projenin son aşamasında Adana Valiliği başta olmak üzere tüm yerel kurumların desteğiyle Yüreğir Belediyesi tarafından Misis'in tarihi değerinin ön plana çıkarılması için geleneksel hale gelecek festivaller düzenlenerek bölgenin ticari ve turistik potansiyeli arttırılacak Misis'in ulusal ve uluslararası boyutta tanıtımı yapılacaktır.




Sayı 28 (Eylül - Ekim 2015)

Bu yazı 9500 defa okundu.