Ne kadar şanssız bir kent Adana... 

Şansızlığı hem hiç bir zaman yeterince yatırım alamamasından, hem de aldığı yardımın çarçur edilmesinden kaynaklanıyor.

Yeterince yatırım alamamasının nedenleri çok, ancak ben bu yazımda  çarçur edilen yatırımlardan bahsedeceğim.

Eminim ki bizlerin bilmediği, kamuoyundan saklananlar da vardır ancak öyle göz önünde olan yatırımlar var ki, keşke hiç yapılmasaydı denecek kadar yanlış ve zararlı ...

Üstelik bunlara harcanan paraların kenti ayağa kaldıramaz edecek kadar çok olması, tartışmasız bir idama, kenti öldürmeye kadar gidiyor.

Bu yüzden yazımın ismini “İdam Edilen Adana” koydum.

Ve bu idamlar, yapılmasaydı daha iyi olurdu dedirten ve ancak yıkılırsa kurtulabileceğimiz “Yıkılası Hizmetler” den oluşuyor.

İsterseniz ibreti alem için bir bakalım bunlara;

 

Büyük tartışmalara rağmen yapılmış bir alış-veriş merkezi. O zamanlar nehir sahil bandında diye karşı çıkılmıştı. Bu yanlıştı ama asıl yanlış mülkiyet sistemi kurulurken yapıldı, çok sahipli ve tabi ki çok sesli bir alışveriş merkezi, şehrin en güzel yerinde olmasına rağmen çalışmadı, atıl hale geldi. Şimdi yıksan yıkılmıyor, işletsen işlemiyor. Yıllardır verimli çalışamadan duruyor. Halbuki karşı kıyıdaki Optimum dolup taşıyor.

 

İlk bakışta açık hava tiyatrosu olması nedeniyle, 6 ayı yaz olan Adana için çok yararlı gibi görünen bir proje... Ancak mimarları bunu yaparken 2000 yıl öncesinin antik tiyatrolarını bile inceleselerdi, projenin yanlış olduğunu fark ederlerdi. Tribünler ile sahne arasındaki futbol sahası büyüklüğündeki uzaklık, bu binanın işlevsiz hale gelmesini sağlamış. İzleyiciler bir etkinliği izlemek için dürbünle gelmek zorundalar. Günümüzde sadece nevrozlarda taşkınlıkları önlemek için insanların bir araya getirildiği yer olarak kullanılıyor. Aslında yıkılsa nehir kenarındaki kıyı bandı da rahatlayacak... Gitti  Adana’nın paraları...

 

O güzelim nehrin kenarlarının yeşil kalması varken, hangi akıl milyonlarca lira harcayıp, etrafını betonlarla kaplatır bilemem. Eğer taşkın diyorlarsa, beton olmadan taşkınları önleyecek bir yol yok muydu? Yahut Dilberler Sekisi veya Kuvva-i Milliye Parkı civarında olduğu gibi toprak ve bitki setleriyle bu hizmet yapılamaz mıydı? Şimdi bu betonları ortadan kaldırmak için, en az harcanan kadar para lazım. İşte Adana böyle idam edilir.

 

Bir zamanlar Adana’da resmi ismi Celal Bayar Üst Geçidi olan ama halkın ismini “Kriko Köprü” ye çıkarttığı  bir üst geçit vardı. O kadar kötü bir mimariydi ki hiç bir işe yaramıyor, aksine trafiği sıkıştırıyordu. Dünyaca da para harcamışlardı. Yıkılması düşünüldü... Belki de yıkılsa iyi olacaktı. Neyse bir o kadar para daha harcayarak, biraz absürt da olsa görev yapabilir hale getirdiler. Böylece Adana’yı idamdan kurtarıp, müebbede mahkum ettiler. Artık ömür boyu bu absürd kavşağa katlanmak zorundayız.

 

“Adana Metrosu” ibaresinin arkasına ünlem işaretini bilerek koydum. Çünkü yapılan şey metro mu çok emin değilim. Metroysa bugün kaç otobüsün yapacağından fazla iş yapıyor onu sorgulamak gerek. Bu kenti ortadan bölen ejderha gibi beton yığını yapılana kadar bir metrobüs yolu yapılsaydı bundan daha fazla yolcu taşımaz mıydı? Üstelik bırakın bugünü, kentimizin geleceği bile ipotek altına alınmazdı. Yazık oldu Adana’ya... İpini çektiler gitti...

 

Sanki Adana trafiği yeterince sıkışık değilmiş gibi , bir de en işlek caddesini, en işlek yerinde ortadan yararak  karnıyarık haline getirdiler... Araçlar yanlarda kalan ince şeritlerden geçemiyor. Yayalar ise kentin en işlek yerinde karşıya geçmek için metrelerce yürümek zorunda. Bu araç artımıyla çok kısa zamanda trafik işlemez olacak ve karnıyarıklar yeniden doldurulacak... Tabi ki bunun için yapılmasından daha çok para harcanacak...

 

Zamanın rektörü müjde vermişti... Türkiye’nin en büyük kongre merkezi Adana’da açılacak diye... Sanat kurumları olarak kendine gitmiş öneriler yapmak istemiştik. Ama bu fırsatı yakalayamamıştık.. Zannederim eski parayla 30 trilyon harcadılar. Ortaya işletilemez bir gudubet çıktı...Bir günlük işletme masrafı bile bugünkü parayla 4 bin (eski parayla 4 milyar) lirayı bulan büyük bir mimari hata var kongre merkezinde...Aynı zamanda bir kongre merkezi için kullanılamaz olan mekanlar oluşturulmuş. Şimdi de yıkın gitsin diyorlar.

 

 

Not; Yıkılası hizmetleri çoğaltmak maalesef Adana’da çok kolay. Hepimiz bu hizmetlere kendimizce bir şeyler daha ekleyebiliriz. Maalesef...