Çukurova tartışmasız tarih içinde dünyanın en çok yerleşilen ve en çok uygarlıklar yaratılan yerlerden biri... Bu iddianın en önemli tanıkları ise Seyhan ve Ceyhan Irmaklarıdır. Yani Saros ve Pyramos... Çünkü tarih boyunca büyük kentler suların yanında kurulmuş. Bu su eğer nehirse yanına da muhakkak bir köprü yapılmış. Bu yüzden antik köprüler medeniyetlerin işareti durumunda. Bu köprü ne kadar eskiyse oradaki medeniyet de o kadar köklü anlamına geliyor.
Dünyanın en eski iki köprüsü de ne tesadüftür ki Çukurova’da... Hatta üç... Biri Adana Taşköprü, diğeri ise onun ikizi Misis Köprüsü... Bir de Akdeğirmen Köprüsü var.

Bu sayımızda, bölgemizin tarihi zenginliğini göstermek amacıyla bu üç köprüden birinin fotoğrafını kullanmak istedik.Fakat Yüreğir Belediyesi’nin özel çalışmasıyla arkeolojik olarak kazılmaya başlanan Misis Antik Kenti’ne dikkati çekmeyi de bir görev olarak kabul ettiğimiz için Misis Köprüsü’nün bir eski fotoğrafını kullanmayı tercih ettik.

Fotoğrafta gördüğünüz gibi, o dönemde Misis Köprüsü’nü geçtiğinizde karşı yakaya hemen geçemiyorsunuz. Önce bir binanınm içine giriyorsunuz. Bu bina 1998 yılında meydana gelen deprem ile maalesef yıkıldı. Köprü de o depremden zarar gördü ama yeniden restore edildi.

Bir cümlede fotoğraf tekniği ile ilgili söylemek isterim. Fotoğraf aslında siyah beyaz çekilmiş ve sonradan fotoğrafçı tarafından anilin boya ile boyanarak elle renklendirilmiştir. Eski yıllarda renkli fotoğraf böyle elde edilirdi.