Kentsel Dönüşüm Projeleri

anakonu111

Kentsel Dönüşüm; bir kentin hem ekonomik hem de fiziksel çöküntüye uğramış bölgelerinde iyileşme sağlayan, depreme dayanıklı konutlar üreten, aynı zamanda yaşam kalitesini artırmayı sağlayan projeler bütünüdür. Amaç kentin ekonomisinin güçlendirilmesini hedeflerken, yaşayan halkı mağdur etmeyip tam tersine planlama ve uygulama sürecine katan, tasarım ve uygulama kriterlerine sahip, yerel kalkınmayı da sağlayan nitelikte olmaktır.


Ancak bu şekilde, özellikle dar gelirli halkın konut sorunlarına çözüm aranırken, onların sosyal yaşam alanlarını yükselten alt yapı, yeşil alan gibi yaşanabilir alanlar oluşturarak, onların yaşadıkları alanı sahiplenmelerini sağlamak mümkün olacaktır. Kentler, sosyal ve kültürel etkinliklerin gerçekleştirildiği, halkın ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılayacak derecede yaşama alanları ile dinlenme alanlarının bulunduğu mekânlar bütünüdür. Aynı zamanda kentler, tarımsal olmayan üretimin yapıldığı ve tüm üretimin denetlendiği, dağıtımın koordine edildiği; belirli bir teknolojinin beraberinde getirdiği büyüklük, yoğunluk, ve bütünleşme düzeyine varmış yerlerdir.


Mahalleler ise; sosyal kontrol ve dayanışmanın kentlerde sağlandığı ve uzun bir tarihsellik içinde oluşmuş sosyal ve mekansal bir olgudur. Yapılan kentsel dönüşüm projeleriyle bunun yok edilmesi kentlerin sosyal yaşamına kuşkusuz telafisi olmayan bir hasar verecektir. Bu sebeple, kentsel dönüşüm projeleri hazırlanırken bu husus göz önünde bulundurulmalıdır. Bunun için, yüksek katlı, tek tip, dikey yapılaşma yerine, yatay düzlemde bir yapılaşma ve bunun içinde mahalle yaşamını sağlayabilecek sosyal donatı alanlarının sağlanması gerekmektedir.


Artık bazı ülkelerde, kente göçle gelecek olan insanlar için henüz oraya herhangi bir yerleşme olmadan düzenli bir planlama doğrultusunda kentlerin inşa edildiği görülmektedir. Öyle ki daha yolları hatta  kaldırımları inşa edilmeden alt yapı sistemleri planlanmaktadır. Hatta bu alt yapı sistemleri planlanırken hızlı internet için fiber optik kablolar ve yeni teknoloji telekomünikasyon ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmaktadır. Bu sayede enerji nakil hatları yerin altından geçirilerek insan ölümlerinin önüne geçildiği gibi fırtına ve başka hava muhalefetinin yaratacağı aksaklıklar böylece önlenebilmektedir. Ülkemizde olduğu gibi her şimşek çaktığında elektriklerin kesilmesine gerek kalmamaktadır.

 

Yapılan kentsel dönüşüm projelerinde mahalle olgusunun kaybedilmesi, kentlerin sosyal yaşamına önemli bir hasar verebilir.

 

Adana’da ise mevcut yapılaşmasına bakıldığı zaman kentsel dönüşüm Adana’nın kurtuluşu gibi görülmektedir. Bilindiği üzere Adana 50’li yıllardan itibaren yaşanan hızlı sanayileşme, kent yerleşim yerinin hızlı bir şekilde hem ekonomik hem de demografik açıdan gelişmesine olanak sağlamıştır. 1960’lı yıllarda başlayan göç dalgası, 1970’li yılların sonu ile 1980’li yılların başından itibaren önüne geçilemez bir hal almıştır. Nitekim kentleşme hızının sanayileşmenin önüne geçtiği bu yıllarda kent, gecekondu ve plansız-çarpık yapılaşma ile tanışmıştır.

anakonu222


Kentleşme hızının sanayileşmenin önüne geçtiği 1970’li yılların sonu ile 1980’li yılların başından itibaren kent, gecekondu ve çarpık yapılaşma ile tanışmıştır.

 

Bu durum bize 1980 ile 1995 yılları arasında kentin başı boş bırakılmış olduğunu ve gelen dış göç sonucunda gelişi güzel yapıların var olmasına neden olduğunu göstermektedir. Böylelikle kent dokusundan uzaklaşarak herhangi bir siluet dahi vermeyen düzensiz, karmaşık birçok alanların oluşmasına neden olmuştur.


Eğer Adana’da kentsel dönüşüm projeleri tam anlamıyla uygulanacak olursa; dış göç sebebiyle önlenmeyen çarpık yapılaşmanın da önüne geçileceğini düşünüyoruz.

 

Eğer Adana’da kentsel dönüşüm projeleri tam anlamıyla uygulanacak olursa; biz, kentin dokusundan tutun ve dış göçle önlenmeyen çarpık yapılaşmanın da önüne geçileceğini düşünmekteyiz. Tabî bunun için Kentsel Dönüşüm projelerine başlanmadan önce ihtiyaç ve beklenti çalışmaları, sorun analizleri ve sosyo-ekonomik araştırmaların tamamlanmış olmasının da gerektiğini unutmamalıyız.

 

Dönüşüm düşünülen her bölge için, estetikten yoksun, ülke genelinde tipleştirilmiş kule konut çevrelerinin oluşturulması yerine mikroklima, topoğrafya ve yönlenme gibi doğal verilere uyumlu, sosyal bünye özelliklerini dikkate alan plan ve projeler hazırlanmalıdır. Buna göre oluşturulacak projelerde mutlaka yerel mühendislik, mimarlık ve planlama büroları ile üniversitelerden destek alınmalı hatta STK’lar ile TMMOB bu süreçlere dahil edilmelidir. Kentsel dönüşüm alanlarının uzun vadeli olması kapsamında konut, ticaret, vb gibi kentsel işlevlerin birlikte düzenlenmesi yoluyla kentsel topraklar ile tarım arazilerinin dengeli değerlendirilmesi sağlanmalıdır.


Dönüşüm Yapılırken “Ortak Akıl” Önemli


Altınşehir Adana: Adana’da kentsel dönüşüm sizce nasıl olmalıdır?


Zihni Aldırmaz: Kentsel dönüşümle ilgili yapılacak olan çalışmalar “Dönüşüm” adı altında yapıların yıkılıp tekrardan yapılması değil de bölgede yaşayanların beklentilerinin dikkate alındığı, fiziksel yapı kadar sosyal yapıyı da dikkate alan, yaşam kalitesinin iyileştirildiği, yaşayanların memnuniyetlerinin, aidiyet duygusunun sağlandığı bir süreç olmalıdır.


Yapılacak çalışmalarda, alt ve orta gelir grubunun yaşadığı mahallede mevcut yaşam standartlarının iyi analiz edilip, bu standardı yükseltmeye yönelik fiziksel ve sosyal kararların öncelikle verilmesi gerekmektedir. Ancak yapılacak müdahalelerde de alanda yaşayanların beklentilerinin dikkate alındığı projelerin ortaya konulması gerekmektedir.

anakonu333


A.A.: Kentsel dönüşüm yapılacak bölgeler nasıl tespit ediliyor?
Z.A.: Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projeleri’nin uygulanacağı alanların tespitinde, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, ulaşım ve altyapıdaki aksayan bölgeleri iyileştirebilmek, kentin tarihî ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak gibi faktörler dikkate alınarak tespit ediliyor.


A.A.: Şu an uygulama yapılacak kentsel dönüşüm bölgeleri nerelerdir?
Z.A.: Büyükşehir Belediyemiz tarafından uygulaması yapılacak olan; Sinanpaşa, Fatih, Göl, Ziyapaşa, Köprülü ve İkbinevler Mahalleleri, Seyhan İlçe Belediyemiz tarafından uygulaması yapılacak olan; Bey, Barbaros ve Barış, İsmetpaşa Mahalleleri, Yüreğir İlçe Belediyemiz tarafından uygulaması yapılacak olan; Başak, Kışla, Yavuzlar, Serinevler, Karacaoğlan, Akıncılar, Sinanpaşa ve Kışla (Çamlıca Arsaları) Mahalleleri, Çukurova İlçe Belediyemiz tarafından uygulaması yapılacak olan; Belediye Evleri Mahallesi, Sarıçam İlçe Belediyemiz tarafından uygulaması yapılacak olan; Mehmet Akif Ersoy ve Yıldırım Beyazıt Mahalleleri.


A.A.: Bu dönüşüm süreci ne kadar sürede gerçekleşecek ve bu dönüşümle birlikte çevre düzenlemesi yapılacak mı?
Z.A.: Mevcut dönüşüm alanlarının gerçekleşmesi için dönüşümde yer alan aktörlerin bu işe inanarak beraber çalışmaları gerekmektedir. Böyle bir durum süreci hızlandıracak aksi durumda ise süreç yavaşlayacaktır. Yani, süreci dönüşümde yer alan aktörlerin inanç ve kararlılığı belirleyecektir. Dönüşüm alanında yapılacak olan proje yalnızca beton blokların yükseldiği, yatay gecekonduların dikey gecekondular haline getirildiği bir proje olmamalıdır. Proje, bölge halkının bütün ihtiyaçlarını karşılayacak, şehircilik mantığına göre kendine yeten sosyal donatı alanları ile donatılmış bir çevre düzenlemesi ile tamamlanmadığı sürece Kentsel Dönüşüm gerçekleşmiş sayılmamalıdır.


A.A.: Şu an yapılan kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında halk ve belediye arasında ilişki nasıldır?
Z.A.: Güven tesisi için, proje alanındakiler belediyeler ve ilgili meslek kurum ve kuruluşları ile diyalog kurularak kamuoyu sürekli bilgilendirilmelidir. Ancak karar alma süreçlerine katılım şeffaf ve geniş olmalıdır.


A.A.: Bir çok şehirde uygulanan kentsel dönüşüm uygulaması sizce doğru mu yapılıyor?
Z.A.: Adana dışındaki şehirlerde uygulanan Kentsel Dönüşüm uygulamaları, bölgelerindeki yerel yönetimlerin takdiri ile belirlenmektedir. Doğru veya yanlış olması daha önce de belirttiğimiz gibi bölgedeki dönüşüm aktörlerinin dönüşüm ile ilgili düşüncelerine göre değişmektedir.

anakonu444

 

İnsanları yaşadıkları ortamdan koparmadan, aynı mahalle kültürünü empoze ederek bir dönüşüm mümkün.


A.A.: İnsanları yaşadıkları ortamdan koparmadan aynı mahalle kültürünü empoze ederek bir dönüşüm sizce mümkün mü?
Z.A.: Mümkün. Bu anlamda kullanılabilecek kelime “Rehabilitasyon”. Rehabilitasyon, planlı olarak gelişmiş ancak zamanla yıpranmış, yoğunluğu artmış ve işlevlerini yerine getiremeyen bölgeleri tekrar değerli hale getirme yöntemidir. Bu yöntem, mevcut bölgenin yapısının korunarak, koruma, tamir ve restore edilmesi temeline dayanmaktadır. Rehabilitasyonun bütün aşamalarında halkın katılımı gerekmektedir.


Bazı “Kentsel Dönüşüm Projeleri”nde bir alternatif olarak “yerinde ıslah/iyileştirme” modellerinin verimliliğinin irdelenmesi benimsenmelidir.


Şehir Plancıları Odası Başkanı Ulaş B. Çetinkaya ile Kentsel Dönüşüm hakkında konuştuk;
Kentsel Dönüşüm, insanların yaşam biçimlerine müdahale olacağından, fiziksel değişiklik olacak bireylere nasıl indirgenecek bunu anlamak gerekiyor. Dönüşüm ve Yenileme dediğimiz çeşitli iyileştirme yöntemleri var. Yenileme dediğimizde  mevcut olan dokuyu mesela 20-30 yıllık binaları, bu bölgede revizyonlar yapıp oradaki yaşam kalitesini arttırıyorsunuz. Mesela Hilton’un karşısında, Cumhuriyet mahallesinde küçük sanayi sitesinin bulunduğu bölge dönüşüm alanı oluyor, burayı yıkıp farklı fonksiyon getirerek iş merkezinin yapılması bir kentsel dönüşümdür.


Başka bir kentsel yenileme alanı ise; Seyhan Nehri’nin her iki yakasının birlikte bir bütün olarak değerlendirilip, nehir boyunca yenileme alanları olarak planlaması gerekli olduğunu düşünmekteyiz. Dolayısı ile parçalı kentsel dönüşüm projeleri yerine kentin mevcut planıyla uyumlu “Kentsel Dönüşüm Ana (Master) Planı” hazırlanarak proje alanlarının önceliklerine ve etaplarına karar verilerek hareket edilmesi taraftarıyız.


Nelere Dikkat Edilmeli?
Kentsel Dönüşüm Alanları, zemin olarak sağlam yerlerden seçilmelidir. Mevcut binalar yıkıldıktan sonra mikro bölgeleme çalışması yapılarak sonuçları projelere esas tutulmalıdır Bu yöntem hem binaların uzun ömürlü olması hem de vatandaşları depreme karşı motive etmesi açısından önemlidir. Kentsel Dönüşüm yapılacak yerlerde yaşayan halka nasıl yaklaşılmalı? Bahçeli evlerde yaşamaya alışkın insanların yeni konutlardaki birlikte yaşamı zorunlu kılan apartman kültürüne ve giderlerine adaptasyonu açısından sürdürülebilir yaşam süreleri irdelenmelidir.

anakonu555


Halk katılımı için aşağıdan yukarıya doğru, konut yapı adasından başlayarak kademeli bir temsiliyet modeli kurgulanmalıdır. Bunun için “Kentsel Dönüşüm Projesi” uygulanacak alandaki farklı özellikteki sosyal grupların ihtiyaç, beklenti ve görüşlerinin planlama kararlarına yansıtılması, kararların birlikte üretilmesi sağlanmalıdır. Yukarıda da ifade edildiği gibi; kentsel dönüşüm projeleri kapsamında öncelikle halk ile konuşulmalıdır. Çünkü yaşayan halkı dinlediğimiz zaman onların da yaşadıkları ortamdan memnuniyetsiz oldukları anlaşılmaktadır.

 

Bilindiği üzere göç ile gelen halkın konutlarını yaparken belirli bir plan doğrultusunda yapmadıklarından, zamanla etraflarının da benzer yapılar ile çevrelenmesi ile dar sokaklarda yaşayan insanlar haline geldiklerini görmekteyiz. Herhangi bir ihtiyaç durumunda, misal yangın geçiren bir konuta ulaşmada, itfaiye aracının dar olan sokağa girememesi ya da ambülansın sokağa girememesi gibi durumlarla sık sık karşılaşıldığı gözlemlenmektedir. Son zamanlarda, televizyon kanallarında sık sık karşılaştığımız şiddetli yağmurlar sebebiyle, evlerin sular altında kalması, aslında alt yapı çalışmalarının yetersiz olması yani düzensiz yapılaşmanın sonucudur.


Bu konuyu Ulaş B. Çetinkaya şöyle ifade etmektedir;
“Bize göre halka öncelikle nasıl bir yerde yaşamak istediğini sormak gerekir diye düşünmekteyiz. Çünkü bu sayede aradaki ilişkiler daha sıcak tutulacaktır. Dolayısıyla anlaşmazlık yerine ortak fikirler doğrultusunda yaşayacakları alanları beraber belirlemiş olacaklar. Bu aslında çok zor bir şey değil. Öyleki bu projeyi oluştururken araştırmalarımız sırasında Ankara Büyükşehir Belediyesi dönemin Belediye Başkanı kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında çalışanlarına öncelikle oradaki halkın nasıl bir yerde yaşamak istedikleri başta olmak üzere bir çok sorunun olduğu bir anket yapılmasını ister. Bu sayede halkın tepki göstermesi yerine yabancısı olduğu bir konu hakkında bilinçlenmesi sağlanmış, bununla beraber isteklerini ve beklentilerini karşı tarafa anlatmaları sağlanmıştır. Bu sayede de bir birine küsen bir yönetim ile halk olmak yerine ortak fikirler sayesinde bir araya gelen, yaşadıkları kenti zenginleştiren, güzelleşmesini sağlayan insanlar haline gelmiş olmaları bunun bir göstergesidir.”


Şehir Plancıları Odası’ndan Enver Yılmaz’ın Kentsel Dönüşüm hakkında düşünceleri;
Kentsel dönüşüm yapılacak alanlara baktığımız zaman orada yaşayan insanların mutlu olduğunu zannediyoruz,  aslında mutlu değiller. Birbirine yakın evlerin bir arada olduğu, yaşama alanlarının kısıtlı olduğu hatta sokaklarının dar olduğunu görmekteyiz. Ama Kentsel dönüşüm uygulanacak alanlar için yapılan detaylı çalışmalar sonrasında daha kolay erişebilecekleri yollara sahip olacaklar, yeşil alanları, sağlık tesisleri, okullar ve otoparklar ile yaşam kalitelerini artırmayı hedeflemekteyiz.


Yeni mekanları da oraya entegre ederek o alanın daha da hareketlenmesini sağlıyoruz. Şunu da söylemek isterim; biz burada yaşayan insanlara yerinde dönüşüm yapıyoruz. Yani burada yaşayan insanlara falanca yere toplu konut yaptık oraya gidin demeyip kendilerine ait olan alanda yaşamaları için yaşam şartlarını arttırıyoruz. Yüreğir bölgesinde yer alan dönüşüm alanları için Yüreğir Belediyesi ile Toki’nin birlikte yapmış olduğu çalışmalarda standart mimarî uygulanan projeleri yerine Akdeniz iklimine uygun yani sıcak iklime uygun balkonları olan, Adana’nın mimarisini yansıtan evlerin yapılması istenmektedir.

anakonu666


Konu ile ilgili Kışla Mahallesi Sakinlerinden Mehmet Kaya ile görüştük:
“Ben 2009 yılında burayı yaptırmaya karar verdim. 2009 yılında her şeyi tapu ruhsat gibi her şeyi yaptırdık. Her şeyiyle tamamladık. 2010 yılındaki seçimden sonra, böyle Kentsel Dönüşüm konusu Yüreğir Belediyesi tarafından böyle projelendirildi. Aslında bir taraftan haklılar. Mahalle çok dar, ambulans ve itfaiye giremiyor bu açıdan haklılar. Ben de kentsel dönüşümü destekledim. Ama biz emeğimizin karşılığını alamadık. Arsayla beraber evime 200 milyar harcadım.


Bize teklif edilen 2 daire. Alt kata 30 milyar, üst kata 30 milyar bir miktarda para. Bu 30 milyar bizim elimize geçmiyor. Kira bedeli olarak geçiyor. Bir de şerefiye kat meselesi var. Belirledikleri üs kat ve zemin kat fiyatı, Kur’a da bunun dışında bir kat çıkarsa fiat farkını bizden alıyorlar. Eğer onun dışında bir kat çıkarsa o 30 milyarın içinden alıyorlar. Belki 2 sene taahhüt ediyor sözleşme de yazıyor. 2 seneyi belki geçebilir. 2 sene için 10 milyar bize para veriyorlar. Onun dışında satıştan doğan banka masrafları da dâhil her şeyi biz ödüyoruz. İki daire ye karşı iki daire almış oluyor ama arsa gitmiş oluyor.

 

Dükkânlar daha mağdur oldu. Yan tarafta taksi durağı var. Aynı zamanda taksi durağı, ganyan bayi hem de kıraathanesi var, 3 dükkanı var. Bu adam buradan para kazanıyor. 2-3 seneye kadar bu evler yapılana kadar mağdur kalacaklar. İlk önce yazılı olarak Yüreğir Belediyesi herkese bildirdi. Kentsel Dönüşüm düşünüyoruz mahallenizde ve kesinlikle beklediğinizin üzerinde şeyler olacak sizi mağdur etmeyeceğiz dediler.


Yazılı kağıt dağıttılar daha sonra görüşmeye geldiler. Toplantı yaptılar birkaç kere. Herkesi Mahalledeki spor sahasına topladılar. İlk başta kibardılar giderek katılaştılar. İlk zamanlar giderek katılaştılar. %50’ye ulaşınca kamulaştırırız diyerek katılaştılar. Çoğunlukla burada Ereğlililer oturuyor. Kanun çıktıktan sonra ilk başlarda direniyorduk daha sonra çoğunluk imza attılar. Bazı evler müşterek tapu olduğu için herkesin işine geldi, 4 kişi bir tapuya sahip böyle olunca 4 kişi hak sahibi olacak. Kentsel dönüşümü destekliyorum aslında. Bazı evler mahallenin içine girildiğinde 1m kadar yakın iç içe. Böyle olsun istemem o kadar dar ki yarım metre kadar yakın olan evler var açıkçası evimi içini duysun görsün istemem mahremiyetim saklı kalsın isterim.”




Sayı 9 (Temmuz - Ağustos 2012)

Bu yazı 21504 defa okundu.