MAVİ KÜRENİN EN RENKLİ HALLERİ: FESTİVALLER

 Dünya üzerinde yaşayan insanlar asırlardan beri sosyalleşmek, eğlenmek, mutlu olmak, paylaşmak ve kendi kültürlerini yaşatmak için sayısız yollar denemişlerdir. Bunlar içinde belkide insanoğlunun keşfettiği en renkli ve eğlenceli yöntem “festivallerdir”.
 Tarih öncesi dönemlerde, atalarımız uzun ve yorucu bir günün sonunda ateşin başında toplanarak hikayeler anlatırlardı. Bu hikayelere zamanla danslar, çalınan davullar, kostümler eklendi; kültürler çoğalıp çeşitlendikçe danslar, giysiler, ritüellerde bulunduğu coğrafyaya ve inanca bağlı olarak değişip, gelişti. Ortaya çıkan bir çok kültürel hareket tarihin karanlık koridorlarında unutulup gitsede, kimileri şekil değiştirerek günümüze kadar ulaştı. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, gerçekleştirilen ilk festivaller genellikle dinsel olmuştur. Antik çağlardan itibaren dünyanın çeşitli yerlerinde tanrılar için törenler düzenlenir, törenlerin düzenlendiği kentlerede çok çeşitli bölgelerden akın akın insanlar gelirdi. Bu anlamda Mısır birçok festivalin ev sahipliğini yapan en eski uygarlıklardan biri olmuştur. Mısır’ın tanrıları adına düzenlenen bu etkinliklerde tapınaklardan ekmek ve şarap dağıtılır, yöneticiler de idari güçlerini,  zenginliklerini ve cömertliklerini göstermek için bu süreci organize edip kullanırlardı.
 
   Antik Yunanlılar törenleri en ciddiye alan uygarlıkların başında geliyordu. Neredeyse yılın 120 günü etkinlik düzenleyip, bunlardan kazanç sağlamışlardır. Bu etkinliklerin arasında, bugün dünyanın en büyük organizasyonlarından olan ve tanrılar adına yapılan Olimpiyat oyunları ilk sırada gelmektedir. M.Ö. 776’dan itibaren dört yılda bir yapılan bu etkinliklerde kent devletlerinin atletleri tanrı Zeus adına bir araya gelip yarışırlardı.
 
 
Roma Dönemine gelindiğinde ise; günümüz festivallerine en yakın örnek olarak Saturnalia Şenlikleri’ni gösterebiliriz. Bu şenliklerde toplumdaki    ayrımlar tamamen ortadan kalkmakta, hatta köleler dahi eğlencelere ve ziyafetlere katılabilmekte idi. İşte bu şenlikler planlı yapısıyla günümüz festivallerinin de atası sayılıyor.
 
            
Görüldüğü gibi dünyanın en eski turizm türlerinden birisi olan festivallerden bazıları zamanla unutulup terk edilmiş olsada 20. yüzyılda turizme yapacakları katkının fark edilmesiyle birlikte tekrar canlandırılıyorlar.
 Bugün kutlanan bazı festivaller sadece insan hayal gücüyle sınırlı, yazımın devamında dünyanın dört bir yanında bizlere eşsiz görüntüler sunan renkli festivallerden ilgimi en çok çekenleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
                           
                                            ****
 
1-HOLİ FESTİVALİ (Hindistan)
 Tam da Hindistan’ın o büyülü renk cümbüşüne uyan bir festival Holi. Her yıl Mart ayında baharın gelişini, doğanın uyanışını kutlamak için binlerce insan 2 günlüğüne meydanlarda toplanıyor. Kökenleri çok eski bir Hint efsanesine dayanan bu festival, ay dolunay konumuna geldiği zaman başlıyor.  
 
 
 İlk gece şehrin çeşitli yerlerinde hazırlanan Holi şenlik ateşleri, şeytan ruhlu Holika'nın yok edilişini temsil ediyor. İnsanlar şarkılar söyleyerek bu ateşin üzerinden atlayıp, ikinci gün ise yakılan ateşlerin küllerini ve renkli bitkisel boyaları birbirlerine fırlatarak belki de dünyanın en ilginç şenliğine ev sahipliği yapıyorlar.
 
                                           ***
 
2- PİNGXİ LATERN FESTİVALİ ( Tayvan)
 Eğer büyüleyici, mistik bir görsel şölen arıyorsanız Pingxi festivali tam size göre. Binlerce insan her sene “Çin yeni yılı” nı kutlamak için 150 bin feneri umutlarını, hayallerini ekleyerek aynı anda gökyüzüne bırakıyor. Binlerce dilek balonunun aynı anda gökyüzünde süzülüşünü izlemek ve kendi balonunuzu dilek dileyerek gökyüzüne bırakmak kulağa oldukça hoş geliyor. Dilek balonları festivali aynı zamanda dünyanın bir çok bölgesinde; Chiang Mai, Tayland’da ve Mojave Çölü, ABD’de Rise Festival adı altında yapılmakta.
   
  
 
                                               ***
 
3- DİA DE LOS MUERTOS/ ÖLÜLER GÜNÜ (Meksika)
 Sırada beni en şaşırtan festival var. Kökeni eski Aztek uygarlığına kadar giden ölüleri anma festivali Latin Amerika ülkelerinde özellikle Meksika’da her yıl büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Dedeler, torunlar, anne babalar hepsi akşam saatlerinde mezarlıklarda bir araya gelip, mumlar yakıyor, yiyecekler ve kişisel eşyaları mezarlara bırakıyor. Mezarların etrafında ise gecenin soğuğundan korunmak için ateşler yakılıyor… Geri gelen ruhların, yollarını bulmaları, karınlarını doyurmaları ve eğlenmeleri gerektiğine inanan halk, iki gün boyunca şehrin çeşitli  yerlerinde içi yiyecek ve kadife çiçekleriyle süslü sunaklar hazırlıyor.
Giyilen iskelet ve kuru kafalı kostümler ise ölenleri simgeliyor. Ekim ayında gerçekleşen bu bayramda ülke genelinde resmi tatil var.
 
    
 
                                          ***
 
4- LA TOMATİNA/ DOMATES FESTİVALİ (İspanya)
 Rotamızı bu kez İspanyaya çeviriyoruz.
 Nasıl başladığı tam olarak bilinmesede  Domates festivali 1945 yılından bu yana düzenleniyor. Gerçi günümüzde kökenleriyle çok ilgilenildiğini de düşünmüyorum, çünkü bu festival minicik bir kasabaya her yıl 40 ila 60 bin arası ziyaretçi çekmeyi ve ekonomik olarak kalkınma sağlamayı başarıyor.  Festival günü, herkes saat 11:00’de başlayacak domates yağmuru için kamyonların arkasından yürüyerek festival alanına geliyor. Halkın, alana yığılan domatesleri birbirine fırlatmasıyla başlayan festival yaklaşık 2 saat sürüyor ve Buñol kasabası kırmızıya  boyanıyor.
 125.000 kg domatesin havalarda uçuştuğu festival sonrası kasabayı yine halkla beraber katılımcılar temizliyor. Temizlik bölümü festivalin en anlamlı sosyal içeriğinin ifadesi belki de.
 
 
5– HADAKA MATSURİN- ÇIPLAK FESTİVAL (Japonya)
 Japonya eşi benzeri olmayan kendine has kültürü ile festivalleriyle de insanları şaşırtmayı başarıyor. Neredeyse çıplak binlerce Japon erkeği festival günü Hadaka Matsurin’ de bir araya geliyor. Bu geleneğin doğduğu yer ise  Okayama’daki Saidaiji tapınağı. Yaklaşık 9.000 erkek, giydikleri Japon peştamallarıyla, şans getirdiğine inandıkları bir çift sopayı kapmak için birbirlerini ezme pahasına bu etkinlikte koşuyorlar. Japon inanışlarına göre sopayı kapan kişi bir yıl şans ve mutlulukla donatılıyormuş. İyi bir şans için bu kadar çabalamaya değer mi; karar veremedim… 
  
 
 
6-INTİ RAYMİ /GÜNEŞ FESTİVALİ-(Peru)
 6.sırada, kökenleri gizemlerle dolu İnka uygarlığana dayanan bir festival var; “Inti Raymi”. Kelime anlamı güneşin dirilişi olan festival İnka İmparatorluğu’nun en önemli ve saygın tanrılarından biri olan Inti adına düzenlenen bir nevi dini bayram. İnkaların yaşamları ve inanışları gökyüzü olaylarını esas alarak şekillendiği için törenlerinede gökyüzünün ilham vermesi son derece mantıklı.
 Festival Cusco kentine yaklaşık 2 km uzaklıkta bulunan ve İnkaların resmi başkenti olan Sacsayhuamán’da kutlanıyor. Festival başlamadan önce 3 gün oruç tutan halk, 3 gün dolduktan sonra 9 gün süren kutlamalara katılıyor. Asıl şenlik bizde 21 Haziranda olan gün dönümünün Peru da 24 Haziran kabul edildiği gün Güneş Tapınağı’nda yapılıyor. Festival kutlamaları sırasında mısırdan yapılan ve adına Aqha denilen bir içki Güneş Tanrısı’na sunuluyor. İmparator bu içkiden aldıktan sonra sırayla soylular ve festivale katılanlar içkiden içerek Apu Intiye şükranlarını sunuyorlar.
 
 
7-KIRKPINAR YAĞLI GÜREŞLERİ (Türkiye)
 Bu kadar ilginç festivalden bahsedince Türkiye den sıralamaya bir festival yerleştirmeden geçemeyeceğim. Kırkpınar güreşleri her sene haziran ayı sonu ila Temmuz ayı başında Edirne'de  düzenleniyor. Kökeni çok eskilere dayanan Kırkpınar, (4500 yıl önce olduğu tahmin ediliyor). Osmanlılar döneminde sadece Edirne de değil ülkenin bir çok yerinde panayır şeklinde yapılıyordu, bu sebeple yağlı güreş, geleneksel Türk sporları içinde ön sıralarda yer alan bir spor dalı. Kırkpınar’da kazanan pehlivan ise, gelecek senenin Kırkpınar güreşlerine kadar “başpehlivan” kabul ediliyor. Gerek kendine has giysileri, gerek güreş şekli olsun her sene yerli yabancı bir çok turisti mıknatıs gibi çekerek sıralamada ki yerinin hakkını fazlasıyla veriyor.
 
 
8- BORYEONG/ ÇAMUR FESTİVALİ (Güney Kore)
 8. sırada geçmişi çok da eskilere dayanmayan bir festival var. İlk kez 1998 de Güney Kore’nin Boryeong kentinde düzenlenmeye başlamış, ama şimdiden her yıl binlerce turisti bir kendine çekmeyi başarıyor. Öyle ki 2006 yılında 1.5 milyon ziyaretçi ile katılımcı rekoru kırmış.
 Festival sırasında Boryeong’un yakınlarından çıkarılan çamur, Daecheon plajının çevresine getiriliyor. Ve tabii ki herkes içine dalıyor. Mineral açısından zengin çamur, kozmetik ürünlerde kullanılıyor. Festivalde hafta içi Koreliler görülürken, hafta sonları turistlerin akın ettiği dikkat çekiyor. Burada sadece çamurlanmak dışında çamur kayağı, çamur futbolu, çamur masajı ve banyosu yapmak mümkün. Bunun dışında geceleri konserler ve müzik dinletileri ile havai fişek gösterileri de festivale ayrı bir hava katıyor. 
  
 
9-SAN FERMIN FESTİVALİ (İspanya)
 Son derece tehlikeli olan bu festivalin kutlandığı yer Kuzey İspanya'daki Pamplona şehri. Geçmişi çok eskilere dayanan etkinlik, geniş bir katılımcı kitlesiyle 6-14 Temmuz arasında gerçekleştiriliyor. Bu kutlamalarda en önemli aktivite halk diliyle ”Encierro” yani boğaların koşması. Festival her yıl Pamplona ve Navarre'nin koruyucu meleği olan San Fermin onuruna düzenleniyor. San Fermin Festival’i, muhtemelen İspanya'da yapılan festivaller arasında uluslararası arenada en çok tanınanı. Tüm dünyada oldukça popüler olan festival, birçok hayvan örgütü tarafından boğalara zarar verdiği gerekçesiyle protesto edilsede bir sonuç elde edilemiyor. Her yıl festival sonunda onlarca insanda boğalardan aldığı darbeler sonucunda ciddi bir şekilde yaralanıyor. Bu kadar olumsuzluğa rağmen festivale katılan izleyici sayısı şaşırtıcı bir şekilde her geçen yıl artıyor.
 
                                                    ***
 
10-HARBİN KAR VE BUZ FESTİVALİ (Çin)
 Çin’in Harbin kentinde -35  dereceye kadar düşen sıcaklığına aldırmadan düzenlenen, baktıkça üşüyeceğiniz bir festival var sırada. Uluslararası Kar ve Buz festivali her yıl 5 Ocak- 5 Şubat tarihleri arasında düzenleniyor. Geçmişi 1963’e kadar giden bu festival, 1966’daki Kültür Devrimi ile birlikte kesintiye uğramış  ancak 1985’te tekrar düzenlenmeye başlamış. 
 Bir ay boyunca kar ve buzdan oluşan heykeller, binalar, kaydıraklar, şatolar sergileniyor. Bu rengârenk ve devasa alanlar en yeni lazer teknolojileri ile, en eski buz oyma tekniklerinin bir arada kullanıldığı görsel şovlara dönüşüyor ve Çin bu festivaliyle sizi karlar ülkesinde düşsel bir yolculuğa davet ediyor…
 
KAYNAKLAR:
1.  2.  Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü / ”Turizim ve Festivaller”konulu tez çalışması: Fahri YILDIRIM 
Kalkınma ajansı TURİZM konulu tez araştırmaları.
https://www.tursab.org.tr/dosya/7065/izmirfest-sponsorluk_7065_49669.pdf
http://www.cntraveller.com/recommended/culture/best-festivals
http://www.iksv.org/tr/hakkimizda/tarihce
http://www.telegraph.co.uk/travel/galleries/The-worlds-weirdest-festivals/
https://www.fest300.com/worlds-best-festivals
http://www.boredpanda.com/unique-festivals-around-the-world/
https://www.lonelyplanet.com/travel-tips-and-articles/76237
http://www.telegraph.co.uk/news/picturegalleries/worldnews/10551856/The-2014-Harbin-International-Ice-and-Snow-Festival-in-China.html
http://www.techno-labs.com/harbin-buz-ve-kar-heykelleri-festivali-guzellikleri-galeri/
http://www.escapenormal.com/2011/03/29/50-greatest-festivals-in-the-world/
http://aregem.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/31130,fahriyildirimpdf.pdf?0
http://www.kalkinma.gov.tr/Lists/Uzmanlk%20Tezleri/Attachments/395/Büyük%20Ölçekli%20Etkinliklerin%20Ev%20Sahibi%20Ülkelere%20ve%20Kentlere%20Olan%20Etkileri.pdf
http://www.acarindex.com/dosyalar/makale/acarindex-1423931571.pdf
https://www.biliste.com/dunyanin-en-buyuk-10-festivali/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Festival
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kırkpınar
 
 
 
 
 
 
 
 
 



Sayı 32 (Mayıs - Haziran 2016)

Bu yazı 4814 defa okundu.