Pozantı İlkokulu Cumhuriyetimizin 10.Yılı'nı Kutluyor
Osmanlı İmparatorluğu 1. Dünya Savaşı sonucunda çökmüş, bitmiş, padişahımız bile sarayında gözetim altında tutulmuştu. Bütün ülke topraklarımız emperyalist devletlerce paylaşılmış , sonucunda işgal edilmişti.
Osmanlı’nın bu bitişinin en büyük nedeni; eğitime ve ekonomiye önem vermemiş ve çağdaş bilimi yurdumuza getirememiş, geliştirememiş doğal olarak Avrupa’dan çok gerilerde kalmış olmasıdır. Büyük Atatürk önderliğinde ordumuz / halkımız Kurtuluş Savaşımızı kazandıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti'ni kuracak ve tabiki bağımsızlığını sürdürülebilmesi için bilime / sanata, ekonomiye büyük ivme kazandırması gerekecekti.
Atatürk; tüm bunların milli eğitimin başarısı, yaygınlaşması ve ulusal bilinçin sağlanması sayesinde gerçekleşeceğini elbette biliyordu. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığı'na ayrı bir önem veriliyor ve ilk yıllarda Rıza Nur, İsmail Sefa Özler (Adana Milletvekili), H.Suphi Tanrıöver… yanında ilerde Başbakan olacak İsmet İnönü, Şükrü Saraçoğlu, Recep Peker gibi önemli isimler atanıyordu.
Kendini yenileyememiş Osmanlı eğitim sistemi olan medrese ve Darülfünun‘dan Genç Cumhuriyet çağdaş okul ve üniversiteye başarılı bir geçiş yapmak zorundaydı. O yokluklar içinde talebeleri eğitmek için öncelikle okul binaları yapmak, öğretmenler yetiştirmek gerekliydi, yapıldı.
1923 yılında %3 olan okur - yazar oranı Cumhuriyet'le birlikte kısa sürede, örneğin 1935 yılında %20 seviyesine başarıyla yükseltilmiştir. Milli Eğitimin başarılı olması için bazı devrimlerin de yapılması zorunluydu.
Medreselerin kapatılması ve öğretimin birleştirilmesi (1924), Harf Devriminin yapılması (1928), Türk Tarih Kurumu kurulması (1931), Türk Dil Kurumu kurulması (1932), Üniversite Reformu yapılması (1933) yıllarında Atatürk’ün önerisi ve hükümetlerin / Meclis’in onayı ile gerçekleştirilmiştir.
Eğitimdeki ve diğer alanlardaki çalışmaların sonuçlanması elbette uzun yıllar alacaktır. Cumhuriyetimizin 10.Yıl kutlamaları tüm çabaların başarılı sonuçlarının alınmaya başladığı azmin, çalışkanlığın, birlikteliğin keyfinin yaşandığı zamanlardır.
Türkiye’nin tüm okullarında 1933 yılı Cumhuriyetimizin kuruluşunun 10.Yılı törenleri gerçekten büyük coşkularla kutlanmıştır. Bu sararmış fotoğraf , İbrahim Okşarım Dede’nin (fotoğrafta üst sağdan 3.) albümünde yıllarca umutla saklanmış eşe, dosta gururla gösterilmiş, heyecanla o günler anlatılmıştır.
Fotoğraf: 29 Ekim 1933 yılının Cumhuriyet Bayramı Töreni’nin okullarında yani Pozantı İlkokulu'nda yapılması sırasında çekilmiş! Baş öğretmen İsmail Hakkı Bey ve öğretmenler Remzi, Alaattin Beyler okullarını çocuklarla birlikte törene hazırlamışlar, bayraklarını gururla dalgalandırmışlar, eğitim seferberliğine dolayısı ile Cumhuriyetimize sahip çıkmışlar.
Bu öğrencilerden pek çoğu profesör, mühendis, öğretmen, çiftçi, usta, memur olmuş ülkesine elinden geldiğince faydalı olmaya çalışmıştır.
O yıl ilkokulu bitiren öğrenci sayısı 8 - 10 olmasına rağmen kızlı / erkekli çok sayıda öğrencinin eğitim aldığını görüyoruz. Öğrenciler genelde Pozantı içinden olsa bile çevre köylerden yani Belemedik, Alpu, Eski / Yeni Konacık (Annaşa), Gökbez’den gelen köylü / esnaf çocukları veya işçi, demiryolcu çocuklarıdır.
10.Yıl Marşımızı işte bu duygularla Faruk Nafiz Çamlıbel ile Behçet Kemal Çağlar birlikte yazmışlar, marş Cemal Reşit Rey tarafından bestelenmiştir. Böylece şimdilerde gençlerin dillerinden düşürmedikleri, coşkuyla söyledikleri bir ant olmuştur.
Çıktık açık alınla on yılda her savaştan.
On yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan,
Başta bütün dünyanın saydığı Baş Kumandan!
Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan.
Meraklısına not: İbrahim Dede sağlıklı, Pozantı’da yaz / kış yaşamaya devam ediyor, küçük bahçesiyle uğraşıyor. Kızı Dr.Serpil Özsoy ve ailesini ziyaret için ara sıra Adana’ya geliyor.
ne güzel anlatmışsın o yılları.. teşekkürler..