TAKIMLARIN OMURGASI: DEFANS

Savunma oyuncuları önceleri, hücum oyuncularına sinek gibi yapışırlar, toptan da bir an önce kurtulmak için topu ileriye doğru atarlardı. Bazı oyuncular için ise topla oynamak büyük zevkti. Futbol tarihinin en sağlam defans oyuncularından biri olarak kabul edilen Brezilyalı Domingos da Guia, topu rakibinden çaldıktan sonra topu ceza sahasından çıkarmak için kullanabileceği sürenin tümünü kullanırdı. Topu ayağından çıkarmak için acele etmez, adeta ağır çekimde oynayarak topu ceza sahasın dışına çıkarırdı. Onun yaptığı gibi topu yavaş ve istemeyerek ceza sahasından sakin çıkarma sanatına “Domingosvari” adı verildi (Eduardo Galeano, Gölgede ve Güneşte Futbol, Can Yayınları, 2008, sayfa 107).

 

Takımın kaleciden sonraki günah keçisidirler. Tüm enerjileri ve dikkatleri ilk toplara müdahale etmektir. Ceza sahası içinde kusursuz bir yardımlaşma örneği ve savunma yaparak bütün alanları doldurmak ve  bu alanlarda boşluk bırakmadan kademelidefans3 olarak yer değiştirmek zorundadırlar. Bu zorundalık hissi onların diğer oyunculara göre daha agresif olmalarına neden olur. Rakip oyuncuları özellikle forveti durdurmak için olmadık oyunlara başvururlar. Bu fair play ruhuna karşı hareketleri hakeme çaktırmadan yapmak gibi bir özellikleri de vardır. Bazen kalecilerin rakip forvetten daha fazla korkulu rüyasıdırlar. Kaleci kendisine gelen topu elleriyle kale çizgisinin dışında tutmayı başarırsa alkışlanır; ama talihsiz savunma oyuncusu koluyla topa değecek olsa ödülü penaltı atışı olur. Belki de kalecilerin psikolojilerini bozulması defans oyuncularının onlara yeterince yardım etmeyişlerinden kaynaklanmaktadır. Defansın çökmesi takımın çökmesi demektir. Kaleci ve forvet ne yaparsa yapsın sonuç değişmeyecektir. 

Günümüz futbol anlayışına kadar sahada bir polis veya bekçi gibi görev yaparlardı. Rakip takımın en tehlikeli forvetinin peşine takılıp maç sonuna kadar onu kovalarlardı. Varlık sebepleri sanki forvet oyuncularına bağlıymış gibi davranılırdı. Rakip oyuncuyu kaçırdıklarında ve bunun üzerine takım bir gol yerse antrenörleri tarafından fena azarlanırlardı. Bu yüzden özerklikleri yoktu ve çok fazla kısıtlanmışlardı. Hemen yanı başlarında akıp giden oyuna ancak tesadüfen katılabilirlerdi. Sahada sınırları belirli bir alanda kalmaları ve sorumluluklarının dışına çıkmamaları için sık sık uyarılmaları onları zamanla pasif hale getirmişti. Son yıllara kadar sahanın iki ayrı sahadan oluştuğunu ve kendilerinin de diğer futbolcular kadar karşı sahaya geçmelerinin hakkı olduğunu bilmiyorlardı. Kaleciler kadar olmasa da ceza sahasına hapsedilmiş ve yalnızlığa itilmişlerdi. Bu yüzden özgüvenleri diğer oyunculara göre daha zayıftı. Çoğunlukla maçın sonucunu kendilerine çevirecek yetenekte değildirler.

Hatta takımın en yeteneksizleri denilebilir. Çalım atma, top sürme, ileriye pas atma, takımı gol pozisyonuna sokma gibi yetenekleri kısıtlıdır. Genellikle “kazma” gibi adlarla anılırlar. Takımın defansı çözülüp  gerçekle ilişkilerini kaybettiklerinde ve oyunun dışına sürüklendiklerinde, hakemin santrayı göstermesi kaçınılmazdır. Evin iç hizmetlerini yapan  kişilerin sahadaki görevlerini yüklenmiş gibidirler. Değişen oyun sistemi sayesinde artık daha özgür olarak saha içinde dolaşmaktalar ve özgüvenlerini yeniden kazandıkları için takıma daha çok katkı yapmaktadırlar. Amaçları topu sahiplenmek değil sadece topun sürüş alanını genişletmektir. Takım yenik durumdayken bazen takımı kurtarma görevi verilir. Teknik direktör sürekli olarak ileri çıkın işareti yapar. Ancak bu esnada gerideki sıkışmışlıktan kurtularak daha özgür hareket edebilirler. Ancak bu özgürlükleri genelde maçın sonlarına doğru olduğu için 3-5 dakika ile sınırlıdır.   

defans2Spor yazarı Mehmet Demirkol’a göre aslında futbol oyununun temelidir savunma. Savunmanın futbolun temeli oluşu gerçeği futbol oyununun yaratıcı hücum düşüncesiyle asıl benliğini bulacağı ve dolayısıyla gol ile güzelleşeceği gerçeğiyle hiçbir biçimde çelişmez. Günümüz futbolunda savunma sadece kendi alanını koruma değildir. Gol adamlarının karşı alandaki gol girişimlerinin tamamlanmasının hemen ardından başlayan savunma düşüncesi, artık çağdaş futbolun önkoşullarındandır. Futbolda önceki yıllarda sorunun ileride olduğu, hücum uygulamalarındaki başarısızlık, gol kısırlığı etken olarak görülürdü. Oysa şimdi savunma sorununun en temel sorun olduğu belirtilmektedir. Futbol düşüncesinin başında aslında savunma vardır. Savunmayı futbolun temeline almayan hiçbir düşünce, sadece “hücum futbolu” ile bir sonuç alamayacaktır. Savunma futbolunun yaratıcı hücum düşüncesiyle zenginleştirilmesi ve bunu golle sonuçlanması futbolun estetize edilmesine katkıları olan futbol oyununu daha da güzelleştirecektir. Savunmanın orta saha ile birlikte ileriye taşınıp daha ofansif oyun düzenine geçilmesi ancak ileriye dönük oyuncuların yaratıcılıkları ve çabukluklarıyla mümkün olacaktır. Savunmaya gerçek değerini vermeden hücum futbolu düşüncesi günümüzde artık bir yanılsama olacaktır. Savunma artık akla olumsuzlukları getirmiyor. Günümüz futbolunda yaratıcı futbol artık savunma oyuncularından başlıyor. Ancak eskisi gibi adam adama savunma yapıp kimse bir kişinin peşinden koşmuyor. Ve oyunu çirkinleştirmiyor. Artık savunma-orta saha-forvet arasında kendi alanlarını savunmaları ve aralarında boşluk bırakmayacak bir biçimde uyguladıkları yardımlaşma anlayışı futbolu artık daha bir takım oyununa sokmuştur. Bu yüzden eskinin tek veya birkaç yıldıza dayalı futbolu veya kontratak futboluna dayalı oyun sistemleri  terk edilmiştir. Bütün oyun alanına yayılan bir derinlik anlayışı futbolun geçirdiği önemli aşamalardan birisidir. Kulüplerde artık şirketler gibi alanı daraltıp rakibi boğmaya çalışıyor. Bu anlayış sonucudur ki artık forvet oyuncuları  aynı zamanda savunma görevi de yapıyorlar. 

Günümüz futbolunda savunma oyuncularının teknik yeterlilik yanında, düşünsel ve ruhsal olarak iyi hazırlanmış olmaları da yaşamsaldır. Rakibin topu çalması, hızlı kontratak uygulamaları, rakip oyuncudan çalım yemeleri, forvetin yaptığı çapraz koşular, vs.  sonucu takımlarını zor pozisyona düşürmeleri savunma oyuncularını diğer oyunculara göre daha demoralize edeceği için savunma her zaman bedensel ve ruhsal olarak güçlü olmak zorundadır. Bir zamanlar futbolu can sıkıcı hale getiren savunma anlayışı yerini defansla birlikte geriden hücuma yönelik olarak oynandığı için daha artık seyirlik hale gelmiştir.




Sayı 14 (Mayıs - Haziran) 2013

Bu yazı 4758 defa okundu.