Türk Film Afişlerinin Unutulmaz Ressamı MEHMET BAL
ÇUKUROVA BİR DEĞERİNİ DAHA KAYBETTİ: Türk Film Afişlerinin Unutulmaz Ressamı MEHMET BAL
Yaşı 50’nin üzerinde olan herkes aslında tanır onu. Ama kim olduğunu bilmezler. Özellikle 1960-1970’li yılların Türk filmlerinin afişlerinde hep onun imzası vardır; Tarsuslu Ressam Mehmet Bal. Kartal Tibet, Kadir İnanır, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın, Türkan Şoray, Cüneyt Arkın gibi Türk sinemasının bir çok ünlü aktörü hayat bulur film afişlerinde onun fırçasıyla…
1950’li yıllarda Tarsus’ta sinemalar da oynatılan filmlerin bez afişlerini yapmaya başlar. Bu onu 1967 yılında gittiği İstanbul’da özgün film afişlerine dönüştürür. Artık Yeşilçam’ın film afişlerinin ressamı olmuştur. Çekilen tüm filmlerin afişi artık onun fırçasından geçer. Belki de yaptığı film afişleri ile Türk sinema tarihinin görsel belleğini oluşturmuştur.
Çocukluk ve Gençlik
1927 yılında Tarsus’un İnceark mahallesinde doğar. İlk ve orta öğrenimini Tarsus'ta yapar. Ortaokul birinci sınıftayken annesini, üçüncü sınıftayken babasını kaybetmesi üzerine iki kız kardeşine bakmak zorunda kalır. Portreler çizmeye, tabela yapmaya, Tarsus ve Adana’da ki gazete ve dergilere karikatür çizmeye başlar.
Reklam Atölyesi
Askerden dönünce Tarsus’ta "RÖNESANS" adını verdiği resim, tabela, reklam atölyesini açar. Bez üzerine büyük boy afiş çalışmalarına başlar. Yaptığı işler; tabela, takvim, broşür, etikettir. Mersin'den Gaziantep'e kadar çeşitli firmalara büyük boy afişler ve reklam içerikli çalışmalar yapar. Aynı zamanda sinema yöneticiliği yapmaya başlar ve fotoğraf stüdyosu açar.
İlk resim sergisini 1953 senesinde Tarsus'ta o zamanki Şehir lokantasının boş salonunda açar. Yaptığı yağlı boya tabloların çoğu satılır. 1955 yılında öğretmen Zehra Hanım ile evlenir ve iki çocuğu olur.
Sinemacılık Serüveni
1956 yılında sinemacılık serüveni de başlar. Tarsus'ta eski Kışlık Saray Sineması’nın dört ortağından biridir. Sinemacılıkta Tarsus'ta bir ilk olan sinemaskop perdeli yazlık Saray sinemasını 1956 yazında açarak birinci vizyon filmlerle sinemayı Tarsus’ta ön plana çıkarır.
1959 yılında her şeyiyle yepyeni bir sinemanın işletmesinde ve yönetiminde ön plandadır. Yeni Sinema da Tarsus’ta ilk defa tüm personel özel kostümlüdür. Film başladıktan sonra müşteri biletli bile olsa sinemaya giremez. Seyirciler ancak film arasında salona alınır. Tamamen yabancı film gösterimi sunan sinemanın 18,30 matinesinde alt yazılı orijinal yabancı film gösterilmektedir.
Türk Film Afişlerinin Unutulmaz Ressamı
Yeni sinemanın bitişiğindeki atölyesinde yaptığı sinema afişleri oldukça başarılıdır. Bu durum bir süre sonra İstanbullu film şirketleri tarafından fark edilir. Uzun süren ısrarlara rağmen önceleri İstanbul’a gitmeyi kabul etmez. Sipariş verilen film afişlerini “RÖNESANS M. Bal -Tarsus” imzasıyla Tarsus’ta yapıp İstanbul’a gönderir. Ancak Fitaş film şirketinin ısrarlarına dayanamayarak 1967 yılında İstanbul'a taşınır. Fitaş filmin kendisine tanıdığı imkanlarla 20 yıl boyunca yerli film yapımcılarına yüzlerce afiş çizer. Yurt dışı afiş çalışmaları da olur. Çizdiği afişlerin 250 civarında olduğu söylenir. Böylece bir çok artisti fırçalarıyla ölümsüzleştirir.
Yakın Tarihimiz ve Atatürk
Çeşitli gazetelere çizgi romanlar çizen Mehmet Bal’ın en önemli eseri Tercüman Gazetesi'nde Tarık Buğra'nın “Osmancık” adlı eserine yaptığı çizimlerdir. Ulusal gazetelere Atatürk ve milli bayramlarımız ile ilgili ve Ünlü Türk Büyüklerini konu alan kompozisyon çalışmaları da yapar. 1981 yılında Atatürk'ün 100. yıl kutlamaları kapsamında "100. yıl Kutlama Koordinasyon Kurulu Başkanlığı" nın açtığı bir resim yarışmasına, Atatürk'ün yaşamı ile ilgili 12 adet komposizyon gönderir. Seçici kurulun beğenisi üzerine yapıtları takvim olarak basılır.
Atatürk'ü çok sevdiği için onun hayatını çizgi roman tekniğiyle çizme denemeleri yapar. Daha sonradan bunları en büyük eseri olan "Yakın Tarihimiz ve Atatürk" konulu tablolara dönüştürmeye başlar.
1990 yılında Ankara'da açtığı resim sergisinden sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Yılmaz Büyükerşen'in teklifini kabul ederek 1991 yılında Eskişehir'e yerleşir.
Eskişehir'de, 1876-1938 yılları arasını kapsayan, "Yakın Tarihimiz ve Atatürk" konulu 90 tablodan oluşan seri çalışmasının ikinci bölümü olan "Bir Devletin Doğuşu"nu Eskişehir’de tamamlar. "YAKIN TARİHİMİZ VE ATATÜRK, 1876-1938" adlı eseri daha sonra kitap olarak yayınlanır. Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in istekleri üzerine bir buçuk yılda "Eskişehir'in Tarihi"ni resimler.
Tarsus’a Dönüş
Memleket özlemine dayanamayarak 2000 yılında Mersin'e döner. Çalışmalarını Mersin'de de sürdürür. Sık sık uğradığı Tarsus’ta çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği mekanlarda eski dostları ve çocukluk arkadaşları ile hasret gidermeye çalışır. Bu arada boş durmaz. Yurdun çeşitli yerlerinde “Yakın Tarihimiz ve Atatürk” konulu çalışmalarından oluşan sergiler yapar. "TARSUS'un KURTULUŞ DESTANI"nı çizgi roman olarak hazırlar ve bu eseri Tarsus Belediyesi tarafından yayınlanır.
Mehmet Bal, Mayıs 2010 tarihinde Tarsus’a tekrar yerleşir ve Tarsus Belediyesi tarafından kendi adına Haziran 2009 yılında açılan “Mehmet Bal Sanat Galerisi” çatısı altında çalışmalarına devam eder. Tarsus Belediyesi’nin büyük bir özveriyle Tarsus'a getirip onararak müze haline getirdiği NUSRAT mayın gemisinin ve Tarsus Çanakkale Müzesi’nin içindeki tabloları yapar.
84 yaşında Tarsus’ta ölürken kendi gibi şu an hayatta olmayan Saray sineması, Yeni sinema, Şar sineması gibi giderek azalmakta olan sinema salonları bir kez daha onsuz yalnızlaşır. Artık sayıları çok az olan yazlık sinemalar da biraz daha gömülür karanlığa… Ama kendisi gibi vefat eden Türk sinemasının bir çok ünlü artistleri Mehmet Bal afişlerinde yaşamaya devam eder. Geride bıraktığı yüzlerce afiş ve yüzlerce resimle kendi alanında yaşayan en büyük isim olmaya devam edecektir MEHMET BAL.
Ali İhsan Ökten
Diğer Yazıları
Tüm Yazıları