Uçurtmadan Kayt’a Rüzgarın Çağırdığı Yerdeyiz…
Benim için ilkbaharın habercisi, Adana semalarını kaplayan uçurtmalardı…
Daha ilkokulda, Tabiat Bilgisi dersinde mevsimler konusu işlenirken; “İlkbaharın geldiğini nasıl anlarız?” sorusunun karşılığı olarak: Göçmen kuşların gelişinden, tabiatın uyanışından falan bahsedilirdi… Benim için ise ilkbaharın habercisi, Adana semalarını kaplayan uçurtmalardı… Okul çıkışı dama çıkar, akşama kadar uçururdum. Benimki defter kabı dediğimiz kâğıttan yapılma sarı, kırmızı bir kasnaklı idi… Bir de marka koymuştum F-104 diye… Uçurtma sayesinde öğrendim rüzgârla iyi geçinmeyi… Rüzgâr sörfü, yamaç paraşütü derken bir yelkenli tekne edinip yazları engin mavilere yelken açar oldum.
Boynuz Kulağa Geçermiş...
Adana Yelken Kulübü bünyesinde vermiş olduğum eğitimlerde ustalaşan rüzgâr sörfü sporcularım da artık Adana Seyhan Baraj Gölü’ne sığmayarak, bugünlerde pek revaçta olan “Kitesurfing” için rüzgârın peşinde Akdeniz’den Ege’ye taştılar…
Hakan Öğdür, Mesut Doğruç, Ümit Denizci, Zeki Tanatar, Başar Baykam, Bilge Kaan Aygün Yumurtalık/ Haylazlı sahillerinde uçarlarken; Ogün Güvercin, Alaçatı’daydı…
Uçurtma sörfü, suda kaymamızı sağlayan bir alet... Aletin tamamı bir sırt çantasına sığabiliyor...
Kitesurf, Türkçesi: Uçurtma Sörfü, suda kaymamızı sağlayan ve ayaklarımıza taktığımız bir bord ile uçurtma kısmını vücudumuzda birleştiren ince naylon iplerden oluşmuş bir alet… Tamamı bir sırt çantasına sığıyor… Usta bir sporcu kendi başına hazırlayıp kullanabiliyor… Ama daha akıllı olanları yardım alıyorlar. Plastik malzemeden imal edilmiş uçurtma kısmı, yani kanat (kanopi), bir alın tüpü ve buna dik konumda diğer hava tüpleri arasında gerilen perdeden oluşuyor. Bir el veya ayak pompası yardımı ile tüplere hava basılarak malzeme şişirildiğinde havalanmaya hazır hale geliyor. Uçurtma bir elcik sopası (trapez) ve buna bağlı olan ip düzeneği ile kumanda ediliyor. İp düzeneğinde taşıyıcı ve yönlendirici ipler ayrı renklerde olup taşıyıcı olanlar belimize taktığımız trapez oturağı (harness) kancasına takılıyor. Trapez’e gelen yönlendirici ipler vasıtası ile de uçurtmaya yön veriliyor.
Adrenalin seviyesi oldukça yüksek olan bu spor, tutkunlarını rüzgârı bol olan yerlere çekmeye devam ediyor.
Uçurtma tam tepede iken (12 pozisyonu) çekiş gücü sıfıra yakın… Suya ilk girişte veya yön değiştirirken kanopiyi, deyim yerindeyse başımızın üstünde tutuyoruz… Aşağı indirdikçe (9 pozisyonuna doğru) güç artıyor… Böylece sudan çıkma ve kayış başlıyor. Uçurtmaya hâkim olma ve suda kayma işlemleri ayrı ayrı eğitim konusu… Önce küçük ve basit bir uçurtma ile kanata hâkim olma karada öğretiliyor. Sonra sudan kalkma ve bord olmadan kanat gücü ile suda yüzme dersleri veriliyor. Snowboard, su kayağı, wakeboard, rüzgâr sörfü, yamaç paraşütü gibi spor geçmişi olanlar kaytsörfü daha çabuk öğreniyorlar. Adrenalin seviyesi oldukça yüksek olan bu spor, tutkunlarını rüzgârı bol olan yerlere çekmeye devam ediyor.
Adana’da Kitesurf Yapılabilir mi?
Hakan Öğdür’ün ağzından Haylazlı’yı tanır ve Kitesurfing veya başka bir deyişle kiteboarding hakkında hissettiklerini özetlersek: “Haylazlı Köyü, Adana yakınlarında kiteboarding için en iyi noktalardan biridir. Uzun sahili, kuvvetli ve sabit rüzgârı, dalgasız denizi ile bu spor için ve özellikle de yeni başlayanlar için çok uygun bir yerdir. Yumurtalık lagünlerinin içerisinde olduğu için açık deniz gibi dalgalı değildir. Denizden öte bir göl gibidir. Ayrıca barındırdığı bitki ve hayvan türleri açısından zengin bir bölgedir. Nesli tükenmekte olan iki tür deniz kaplumbağası ‘Caretta caretta’ ve özellikle ‘Cheloria mydas’ın Akdeniz’de varlığını sürdürebildiği nadir yerlerden biridir.
Haylazlı’ya Karataş üzerinden de gidilebilir ama biz genellikle köylerin içerisinden geçen gayet keyifli bir rota olduğundan Yumurtalık yolunu tercih ediyoruz, Adana merkezden yaklaşık 1 Saatte varmak mümkün. Ben, Adana yelken Kulübü’nde rüzgar sörfü, su kayağı, wakeboard yaparken, bir gün sahilde “trainer kite” dediğimiz ufacık bir uçurtmayı kontrol ederken buldum kendimi. Ardından elimde daha büyük bir uçurtma ve ayağımda boardla suda kaymaya başladığımda dünyanın en mutlu insanı bendim. Kiteboard aslında sınırları olmayan ve ben bu işi öğrendim diyemeyeceğiniz bir spor! Daha hızlı kayarsınız… Daha hızlı dönüş yaparsınız…
Hele bir de ilk sıçramayı yaptığınızda ‘Bu iş tamam!’ dersiniz ama o da yetmez… Gelişmeye ve akrobasiye açık bir spordur kiteboard! Çok zevklidir… Onlarca farklı hareket vardır ve her biri farklı heyecanlar içerir. İşte bu yüzden diğer tüm sporlardan farklılık gösterir, sınırı yoktur ve adrenalin doludur. Biz kiteboard tutkunlarını ‘Rüzgârın Çocukları’ olarak adlandırabilirim. Benim için kiteboard spor yapmanın ötesinde bir terapidir. İş stresini unuttuğum ve kendimi şu evrende özgür hissettiğim anlardır. Eğer sahilde rüzgâr kuvvetli ise, o gün sadece kiteboard düşünürüz. Deniz, rüzgâr, uçurtmam ve ben.”
Levent Arpaç
Diğer Yazıları
Tüm Yazıları